• Blade - Kamisama Dolls - Natsume Yuujinchou San - Nurarihyon no Mago: Sennen Makyou - Yuru Yuri - izlenimler - TEMMUZ




    Yeni sezonda başlayan animelerin ilk bölümlerini izledikten sonra hangilerini takip edeceğime dair izlenimlerimin yer aldığı yazıda Blade, Kamisama Dolls, üçüncü sezonuyla Natsume Yuujinchou, ikinci sezonuyla Nurarihyon no Mago ve Yuru Yuri serilerine yer veriyorum.

    Blade

    "Üç kere denedik olmadı, bari bu sefer baştan yayalım" diyen yapımcıları tebrik etmek lazım. Önceki yapımlar Iron Man, Wolverine ve X-Men'de hep cesaretle bir şeyler deneyip ellerine, yüzlerine bulaştırmışlardı. Bu kez yenilgiyi kabullenip hiç kasmıyorlar. Misal arada 20 metre, elinde uzi olmasına rağmen düşmanına doğru koşup "mesafeyi kısaltan" bir karakter görebiliyoruz. Blade gaza gelip kılıcını sürekli savurmakla meşgulken nedendir bilinmez Frost aniden kollarını kenetleyip "Anlıyorum seni de, sonuçta anneni ben ısırdım" diyerek liseli ergen mizahına geçiş yapabiliyor. Şu haliyle Sacred Seven bile bu kadar bilindik bir hikayenin gülünç anime uyarlamasından daha izlenebilir bana kalırsa.

    Kamisama Dolls

    Köyünde yaşananlardan sonra Tokyo'ya taşınan Kyouhei, arkadaşları ve eski komşusu Shiba'nın da bulunduğu bir partiye katılır. Bütün bir gece içtikten sonra Kyouhei ile Shiba asansörde kanlar içinde kalmış bir ceset bulurlar. Bu cinayeti işleyen kişi Kyouhei'nin terk ettiği köyünden gelen Aki'dir. Aki daha sonra Kyouhei'ye de bir ziyarette bulunur ve yardıma gelen kardeşi sayesinde Kyouhei bu saldırıdan kurtulur. İlk bölümüyle bir yandan çok güdük bir izlenim verirken öte yandan tuhaf meselelere dalabilir bir potansiyel sergiledi anime. Fakat... o OP nedir öyle? Bayıldım, bittim! İki kere dinledim de öyle başladım animeye. Bölüm bitince döndüm başa bir daha. Akdeniz koktu bir anda evin içi. Harikulade! Yine de Kishi Seiji'nin bir önceki işi Angel Beats'ten fazla uzaklaşmayız diye düşünüyorum. Bir kez daha ağzımıza balı çalar, sonra ara ki bulasın.

    Nurarihyon no Mago: Sennen Makyou

    Başroldeki Nura Rikuo iblislerle dolu bir çeşit klanın sıradaki varisidir. Dedesinden ilk sezonda almak istemediği liderliği bu sezon almaya nihayet heves eder. Bu iblis yaşamından tamamen sıyrılıp sıradan bir genç olma peşinde koşmaktansa insanların iblislerle ilgili fikirlerini değiştirmek ister. İlk sezonu çok çabuk sıkılıp bırakmıştım, bu seferse ilk bölüm fena değildi. Bilhassa Rikuo'nun etrafındaki korumalar oldukça eğlenceli sahnelere imza atıyorlar ama yine de hiç benim tipim olmayan bu seriyi bloglamak istemiyorum.

    Natsume Yuujinchou San

    İlk sezonu yakın zamanda "güç bela" bitirdikten sonra ikinci sezonu izlemeyi hep geciktirdim ama şimdi üçüncü sezonun ilk bölümüyle hiçbir şey kaçırmadığımı anladım. Bu anime gerçekten de benzer tipteki hikayeleri anlatarak nasıl 39 bölüm koparmış, inanamıyorum. Her bölümün konusu bir diğerinin benzeri: Natsume'yi bir hayalet, cin, gulyabani vb. tarzı bir şey sıkıştırır veya ziyaret eder. Bu yaratıkların bölümüne göre farklı istekleri vardır ve Natsume elbette bu istekleri öyle veya böyle yerine getirir. Sonunda da çok feci şaşırtan bir sürprizle karşılaşırız: Bu yaratığın Natsume'nin büyük annesiyle bir alakası bulunmaktadır. Bu kadar etkili bir illüzyonla insanları kendine bağlayıp her defasında aynı şeyi tekrarlamayı başaran başka seri yoktur herhalde. Uyumamak için hızlı izledim.

    Yuru Yuri

    13-14 yaşlarındaki kızların gündelik hayatlarına odaklanan animede, Kyouko ve Yui kendilerinden bir yaş küçük olan arkadaşları Akari'nin okullarına ve eğlence kulüplerine katılmasını içtenlikle karşılarlar. Bu üçlünün oluşturduğu kulüp artık kullanılmayan çay kulübü odasında varlığını sürdürmektedir. Yavaş yavaş büyüyen gruba çok şirin Chinatsu, Kyouko'nun rakibesi Ayano ve yuri saplantılı Chitose de katılır. Sadece kızlardan oluşan kadro akıllara kolaylıkla K-On, A-Channel gibi animeleri getiriyor. Aslına bakarsanız Yuru Yuri'nin de rol dağıtımı olarak K-On'dan pek farkı yok. Başroldeki Akari unutkan ve saftirik bir karakter. Yui çok aklı başında ve ciddi, Kyouko ise hafif deli, hafif sapık. Çay kulübü mantığı bile yine K-On'dan esinlenme gibi gözüküyor. Komedisi ve animasyonu vasat, seslendirmesi fena değil. Kısacası şu anda çok bilindik ve sıradan bir komedi gibi görünüyor, bunu fazla değiştirebileceğini de sanmıyorum.

    7 Görüş:

    1. Kamisama Dolls - Kötü bir başlangıç mı yaptı, bana mı öyle geldi?

      Natsume - Önereni var, beğeneni var, sezonun en iyisi diyeni de var. İzlenilesi midir?

      Yuru Yuri - ?? Bana göre K-ON'un düşük potansiyelli bir kopyası gibi... İzlerken en belirgin şekilde Kyouko-Yui (Ritsu-Mio) ilişkisini tekrar tekrar gördüm. İzlesem mi, bıraksam mı 2. bölümle karar vereceğim.

      YanıtlaSil
    2. Kamisama Dolls beklendik bir başlangıç yaptı bana kalırsa. Küçük çaplı bir hikaye anlatacaklarından çok umut beslememek en iyisi. Yalnız o OP nedir öyle?! 24 saattir dinliyorum :)

      Natsume öyle bir seri ki istersen 2. sezondan 6. bölümle başla, sonra 1. sezondan 4. bölümü izle hiçbir şey kaçırmazsın. Hepsini izleyince de pek bir kazancın olmuyor. Öyle tuhaf bir anime. Çok fazla seveni var, ben anlamadım.

      Yuru Yuri de geçen sezonki A-Channel'dan farksız. Hepsi çakma K-On.

      YanıtlaSil
    3. Bu sezondan tek beklentim No.6 ve Usagi Drop. Ben diğer animelerden bişey çıkacağını zannetmiyorum.

      YanıtlaSil
    4. No.6 da pek iyi başlamadı. Yazlık popcorn bir anime havası verdi ilk bölümüyle. Usagi Drop ise tam tersi. Doğrudan cenaze eviyle başlangıç yapan çok cesur bir anime.

      Penguin ile Kamisama no Memo-chou da sanki diğerlerinin arasından sıyrılacaklar.

      YanıtlaSil
    5. Nurarihyon no Mago'nun ilk sezonunda çok güzel bölümler vardı,tekrar gündemine almanı tavsiye ederim :)

      YanıtlaSil
    6. Eğlenceli bir seri olduğunu biliyorum da nedense "Rikuo ve etrafındaki iblislerin başlarına gelenler"den öteye gidemiyorlar diye düşünüyorum. Yoksa yanlış mı düşünüyorum?

      YanıtlaSil
    7. Konunun üstünden çok çok uzun zaman geçmiş ve bunu söylemenin yeri değil farkındayım ama Kamisama Dolls OP şarkısına aşık oldum resmen :)Animeyi henüz izlemedim ama o şarkıyı dinledikten sonra izlemeye karar verdim :)

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi