Yeni sezonda başlayan animelerin ilk bölümlerini izledikten sonra hangilerini takip edeceğime dair izlenimlerimin yer aldığı yazıda kitap kurdu Dantalian no Shoka, silikon ve sansür patlaması Manyuu Hiken-chou, ketum başrolü kadar bayık Morita-san wa Mukuchi, güldürmeye çalışırken sırıttıran Nekogami Yaoyorozu, çabucak güldürmek için tasarlanmış lakin tasarıda kalmış Nyanpire The Animation serilerine yer veriyorum. Bu yazıyla da yaz sezonundaki yapımları tamamlamış oluyorum.
Dantalian no Shoka
Hugh Anthony Disward'a dedesinden eski bir köşk ve özel bir kütüphane kalmıştır. Hugh, köşkün bodrumunda Dalian isminde gizemli bir kızla karşılaşır. Bir 'Dantalian' olan bu kız, hiç açılmaması gereken kitapların bulunduğu bir kitaplığın da anahtarıdır. Asura Cryin isimli abidik serinin yazarından çıkan animemizde Hugh karakteri azıcık karizma ve anlayışlı, Dalian ise asabi ve iş bitirici rolleriyle klişeleri tamamlamış gibi gözüküyorlar. Animasyonda deneysel, seslendirmede başarılı bir performans çıkaran Dantalian no Shoka ilk bölümüyle biraz Jumanji'yi andırdı. Pop-up kitaplardaki çizimlerin canlı tehlikelere dönüşmeleri ilginç bir fikirdi. Kendini tekrar eden bıçakçıda çok zekice kullanılan bu tekniği neden ejderhada uygulayamadıklarını anlamadım gerçi. Yaz sezonunda yayınlanmasından kaynaklı hafif bir seri olma ihtimali ve 13 bölümlük süresiyle bu seriyi bloglamayı düşünmüyorum ama iyi bir seyirlik gibi durduğunu da eklemeliyim.
Manyuu Hiken-chou
Taiheimeji Çağı'nda göğüslerin büyük önemi vardır. Göğüsleriniz varsa para ve şöhret garantidir, aksi takdirde sizi "insan" yerine bile koymazlar. Manyuu Klanı geleceğin büyük göğüslerini yetiştirir. Klanın elinde bulunan gizli bir parşömenin, büyük ve güzel göğüslerin nasıl geliştirileceğine dair teknikleri içerdiği söylenmektedir. Ve işte yılın beklenen ecchisi, dağa doğrusu yarım hentaisi de geldi. Tahmin edildiği üzere feci ve rezil bir şekilde de sansüre uğramış. Yönetmen Kaneko Hiraku'nun bir diğer nadide (!) eseri Seikon No Qwaser'de olduğu gibi bembeyaz bir ışıkla kapatılan sahneler tahrik etmekten ziyade güldürme amacıyla çekilmiş havasındalar. Mesela ilk fotoğrafta gördüğümüz sahnede yönetmen hayal gücümüze pas atmış ve boşluğu doldurmamızı beklemiş. Elbette ki aslında ne olup bittiğini anlayabiliyoruz ama gördüğümüz hiçbir şey yok. Konusunu tamamıyla göğüsler üzerine kurmuş bir animenin daha akilane planlara sahip olmasını beklerdim ama sonuçta aktif yönetmenler arasındaki en kötü isimlerden biri var karşımızda. Sansürlemek zorunda olmasına rağmen böyle sahneler çeken bir yönetmen, bana göre şaklabanlık yapıp insanları güldüren bir soytarıdan farklı değil. DVD'ler üçer bölüm olarak Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak aylarında satışa sunulacakmış. Sansürsüz versiyonları bekleyenlere duyurulur.
Morita-san wa Mukuchi
Morita Mayu liseye giden azıcık tuhaf, son derece ketum bir kızdır. Onun bu sessizliği ve insanların gözlerinin içine uzun süre bakması bazen yanlış anlamalara yol açmaktadır. Mayu'nun bu hali onun konuşmayı sevmemesinden değil, söyleyecek bir şeyinin olmamasından kaynaklanır. Ayrıca konuşmadan önce uzun süre düşünmesi de onunla muhabbet etmeyi zorlaştırır. Mayu yine de sınıf arkadaşlarıyla birlikte mutlu mesut bir hayat geçirmektedir. Şu sinopsisi okumak da yazmak da bölümden daha uzun sürecektir. İçinde espri kırıntısı bile olmayan bir anime. İleride 1-2 komik sahne sunar belki ama takip edecek kadar da uzun boylu değil.
Nekogami Yaoyorozu
Koyama Yuzu bir antika dükkanı işletmektedir. Yuzu ile birlikte yaşayan kedi tanrı Mayu günlerini oyun oynayarak geçirmektedir. Mayu'yu ziyarete başka tanrılar da gelir. ne çok kötü ne de çok iyi bir komedi sayılabilecek seri daha ilk bölümünde devasa kadrosunu ön plana çıkardı. Bu sayede hiçbir karaktere ısınamadığım gibi hepsine de ayrı ayrı yabancılaşma şansım oldu. Serinin kendi tercihi olduğu için bunu bir şans olarak görüyorum. Büyük çoğunluğu artık bayatlamış espriler üzerine yaslanmış animemizde beni sadece Mayu'nun tembel hayat tarzı gülümsetti. O temayı işlemeye devam ederlerse izlemeye değer malzeme çıkar ama bu kadroyla sadece Mayu'ya odaklanmayacakları için maalesef sıradan bir anime olacakmış gibi görünüyor.
Nyanpire The Animation
2-3 dakikalık animelerde asıl hedef çabucak güldürecek espriler bulmak ve eğer mümkünse finalle birlikte seyirciyi şaşırtmaktır. Çoğu zaman yapanın elinde patlayan bu tip yapımların diğer bir örneği olan Nyanpire The Animation, ölmek üzereyken bir vampir tarafından kurtarılan bir kediyi anlatıyor. Bölüm 3 dakika civarında ama azap verici 1,5 dakikalık ED bölümden de beter. "Nyan" çılgınlığı bakalım Japonya'da daha ne kadar devam edecek. Bundan nemalanmaya çalışan kaç bin tane daha anime göreceğiz. Keşke bu tür animeler Fireball Charming'i kendilerine örnek alsalar da kısa sürede ne yapmaları gerektiğini iyice öğrenseler.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.