Geçtiğimiz yılın sonbaharında yayınlanan 11 bölümlük serinin beklenen OVA'sı. Bölümün başına 00 (çift sıfır) eklenmesi ve 45 dakikalık bir süre alacağı açıklandığından beri en azından benim iple çektiğim bu OVA tam da beklentileri karşılar nitelikte. O çok gizemli ve bir sürü soru işaretiyle doldurulmuş post-apokaliptik dünyanın başlangıcına gidiyoruz. Bunun için de Yuuki Shinjuurou'nun geçmişine ve Inga ile yaşadığı ilk tanışıklığa şahit oluyoruz.
Ailesi tarafından terk edilen Shinjuurou, kendisini büyüten insanlara yardım edebilmek için bir yol arıyor. Yatkınlığı ve başarılı olduğu için önce yüzücülüğü deniyor fakat kimseye bir yardımı olmadığı için yüzmekten vazgeçiyor. Daha sonra ise televizyonda gördüğü bir adamı taklit ederek ülke ülke gezerek insanlara açık hava sineması izletiyor. Bu alanda da başarılı olamadığı için iyice tadı kaçıyor ve boş boş oturduğu bir günde hayatının aşkıyla karşılaşıyor.
İnsanlara yardım etme serüvenine kendi benliğini bulmak için atılan Shinjuurou'yu seride izlerken biraz tanıma fırsatımız vardı lakin altyapısı bilerek muğlak bırakılmıştı. OVA ise tastamam bir profil çizmeyi başarıyor. Flashbackler ile ani kesmeler gerçekleştirerek Un-Go'nun geçtiği dünyadaki savaşın nasıl başladığını, görünmesiyle birlikte seriye inanılmaz bir dinamizm getiren Bettenou'nun gücünü, Inga ile Shinjuurou arasındaki kimyanın temellerini... ama hepsinden de önemlisi Inga'nın gücünün insanlar üzerindeki asıl etkisini öğreniyoruz. Kısacası bitmiş ve ardında bolca bilinmez bırakmış bir serinin sorumluluklarını bu OVA başarıyla üstleniyor.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.