• Uchuu Kyoudai - 06



    Karma iş başında. Kafayı gömdüğü eski patronunun ispiyonu yüzünden %92'lik bir ihtimalle sınavdan geçemeyeceğini sanan Mutta'ya 20 sene öncesinden bir yardım eli uzanıyor. Kardeşini hiç kimseye belli etmeden, gözünün ucuyla takip eden Mutta'nın ise bu yardımdan henüz haberi yok. Fakat "dünyaya kafa atan" bir çocuk, Mutta'ya yardım etmek isteyen Hoshika'ya eskiyi hatırlatıyor.

    JAXA'da çalışırken Nanba kardeşleri sıklıkla gören Hoshika kendi bildiğini sonuna kadar zorlamak isteyen biri. Gerektiğinde akıntıya karşı kürek çekebilecek kadar da gözü pek bir adam. 20 yıl önce sevdiği ve Hibito'nun yükselen kariyerinin yanında mutlaka görmek istediği Mutta'ya, kendi gibi şanssız olmaması için fırsat yaratıyor.

    Mutta ise kardeşinin gölgesinde kalmaktan dolayı sıkıntılı. Herkesin "samuray çocuk" diye çağırdığı Hibito meslektaşlarına tur bindirecek ve rekor üstüne rekor kıracak gelişmiş, çok popüler bir astronotken Mutta ise hala kafasının bir yerinde Hibito'yu kendisinden geride görüyor: Ona takılan lakaba gülüyor, iki saniyelik yavaşlamayı kayda geçiriyor, fırsatı olsa kardeşini korumak için kafa atacak birilerini arıyor. Oysa kardeşinin çoktan onu geçtiğini, önüne koyduğu hedefe ulaşmak için her şeyi yapmaya hazır olduğunu ve kendisinin bu olgunluğu göstermediğini itiraf edemiyor.

    Serinin yolu uzun olduğu için hiçbir acelesi de yok. Dolayısıyla bu sakinlik zaman zaman monoton bir anlatımı da yanında getirebiliyor. Mutta JAXA'daki sınavı geçene dek (eğer geçerse) bu haftaki bölümde olduğu gibi minyatür karakter gelişimlerinden daha sıkça göreceğiz. Çok şikayet etmiyorum ama hala Mutta üzerinden tek taraflı bir anlatım sergilenmesi ilerisi için biraz düşündürücü.

    3 Görüş:

    1. 'akıntıya karşı' böyle ayrıntıları yakalamana bayılıyorum :) mümkünse her yazında görmeyi temenni ediyorum :), dikkatsiz izleyiciler adına :)

      YanıtlaSil
    2. Ben sadece anime edilmiş drama serisi gözüyle bakıyorum, belki ondan bile öznel anlamlar yükleyebiliyorum bazen bu tip animelere. Asıl amacım kendi göremediğim detayları veya o şekilde yorumlamadığım sahneleri tartışabilmek. Ama o kitle pek yoruma yanaşmıyor sanırım artık...

      YanıtlaSil
    3. Hmm.. ben daha yorumda yeniyim ama pek çok animeyi eş zamanlı izliyoruz şu an:) 'kitle'yi canlandırmak adına ben de katılırım yorum kısmına artık :)

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi