Nazo no Kanojo X - 05
Bir sürü klişelerle kendini tekrar eden romantizm serileri yerine Nazo no Kanojo X'in herhangi bir bölümünü izlemeyi seviyorum. Artık kanıksadığım ve izlemekten bıktığım, başı-kıçı belli hikayelerin aksine bu seri normalliklerini anormal şekillerde yansıtan iki harika karakter yaratıyor.
Tsubaki bildiğimiz, stereotip bir delikanlı gibi gösteriliyor: Etten püften sebeplerle burnu kanayan (ki o yaşta bunların hiçbiri etten püften değil), kız arkadaşının yediği dondurmaya kilitlenen, bronz tendeki makas iziyle azan, aklı uçkurunda sıradan bir delikanlı. Fakat bu hormon bombası delikanlı aynı zamanda hiç tanımadığı bir kızın salyasının tadına bakacak ve sonrasında bunu alışkanlık haline getirecek kadar da alışılmadık bir insan.
Urabe ise yüzmede, koşmada, kendisine dokunulduğunda aşırı süratli hareket eden, donunda makas taşıyan, erkek arkadaşına salyasından her gün bir porsiyon tattıran anormal bir insan. Ve yine fakat, bu kız da içine kapanık ve aşk-meşk konularında son derece deneyimsiz bir genç kız. Nasıl ki Tsubaki onun peşinde pervane olup her isteğine memnuniyetle boyun eğerek karşı cinsle ilişkiyi deneyimliyorsa Urabe de yağmurun altında erkek arkadaşının omzuna kafayı koyarak kendi deneyiminin tadına bakıyor. Her iki genç de aslında kendi cinsiyetlerinin ve yaşlarının gerektirdiği, o bilindik aşamalardan geçiyorlar.
Uchuu Kyoudai ile Nazo no Kanojo X'i birlikte götüren yönetmen Watanabe Ayumu'nun hakkını teslim etmek gerek. Biri tamamen yetişkinlere, diğeri ise yetişkin kafasına sahip gençlere ve yetişkinlere hitap eden iki seriyi aynı sezon içinde idare eden Watanabe her ikisinde de tempoyu çok iyi ayarlayarak bu serileri hep ileri taşıyor. Bazen gıdım gıdım, bazense koşar adım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.