David Production'ın ürettiği yapımlarda ise genellikle komedinin ön planda durduğunu söyleyebiliriz ama bu pek alışık olduğumuz türden bir komedi türü değil. Ne başka bir animeye ne de kendine sataşarak, klişelerden tamamen yakasını sıyırmış yepyeni esprilerin peşinde koşuyorlar. Bu esprilerin izleyenlere kaç desibelden kahkaha attırdığı David Production'ın umurunda bile değil. Taze ve üretken bir stüdyo olduğu için şu anda bir kitle yaratmakla ilgileniyor David Production. Bunu da layıkıyla yerine getirdiklerini düşünüyorum.
Inu x Boku SS de stüdyonun bu geleneklerini sürdüren bir anime. Ririchiyo ile Miketsukami arasındaki tuhaf ilişkiyi inceleyen animenin minimal konusu bölümler ilerledikçe gelişiyor. Biz bu iki karakteri gitgide daha yakından tanımaya başlarken serinin yan karakterleri ise işin eğlence faslını devralıyorlar. Nihayetinde Inu x Boku SS kaliteli bir seyirlikten öteye geçmiyor... hatta geçmek için bir çaba bile sarf etmiyor. Fakat sado-mazo ayrımı gibi çok zekice düşünülmüş esprilerle, neredeyse her bölümde yer verilen farklı ED'ler ile, gereğinden fazla pembeleştirilmemiş romantizmiyle asla sıkmayan ve zaman zaman bolca eğlendiren bir anime olmayı beceriyor.
David Production'ın yapımları genellikle kaliteli seyirlikten öteye gitmeyen animeler. Beklentiyi minimuma çekince kafayı dağıtmak için iyi bir araç olabiliyorlar. Genellikle 1 veya en fazla 2 tane çok iyi bölüm (bu animedeki 5. bölüm gibi) sunup geri kalan süreçte rölantide gitmeyi tercih ediyorlar. Bir de diğer stüdyoların hiç zahmet etmedikleri, her bölüme farklı ED koymak gibi işlere girişmeyi seviyorlar ve bu ED'lerden biri klasik J-Pop olurken diğeri senfonik metal olabiliyor. Dediğim gibi yıllar sonra bile akılda kalacak türden animeler üretmiyorlar ama en azından o sezonun stres topu olmaya çalışıyorlar.
YanıtlaSilspoiler olacak ama :D
YanıtlaSilson bölümün nerdeyse tümünde ekrana sarılasım geldi. hatta sarıldım bile!