• Towa no Quon - 5



    Fırtına öncesi sessizlik ve açık yaraları sarma bölümü. Geçen bölümde ufak çaplı bir zirve yaptıktan sonra Towa no Quon kısa adımlarla ilerletilen bir senaryo gelişimi yaratıyor ve artık kapanışa hazır bir hale geliyor. Dolayısıyla ne aksiyonu tam ne de hikaye anlatımı doyurucu olabiliyor. Yine de idare eder bir bölüm.

    Shun'un ve elbette ki Quon'un kurtulacağını tahmin etmeyen yoktur herhalde. Fakat olağanüstü 3. bölümde tanıtılan Towa'nın yeniden işin içine dahil edilmesi ve sarışın kötü adamın da Attractor olmasının açıklanmasıyla seri alışıldık bir kapanışa yol alıyor gibi: Towa serbest kalır, Quon büyük bir ikilem içinde hem kardeşini hem de çocukları kurtarmaya çalışır, sonrasında olaylar olaylar... İyi bir seyirlikten pek öteye geçemeyecek bir film projesi oldu Towa no Quon.


    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi