• Usagi Drop - OVA - 3



    Seri içinde apayrı ve çok önemli bir yere sahip olan 6. bölümün, yani ağaç dikme bölümünün hemen ardından hikayeye eklenen bu minik OVA aksi düşünülmeyeceği üzere Usagi Drop sempatikliğini sürdürüyor. Rin ile Kouki'nin kiraz çiçeklerini izlemek için tutturmaları, tatil gününde muhtemelen kıçını devirip yatmak isteyen Daikichi'nin keyfini kaçırsa da Kouki'nin annesini kırmak istemediği için bu ısrara karşı koyamamasına yol açıyor.

    Herkesin bahsettiği şu meşhur manga gidişatıyla ilgili bumbastik bir spoilerı 2. OVA'nın hemen sonrasında yediğim için aslında bu serinin ikinci sezonunun çekilmesine şimdi daha ılımlı bakmaya başladım. Gerçi bu manga mevzunu uzatıp sizin de keyfinizi kaçırmak istemiyorum ama seriyi benim kadar sevdiyseniz mümkünse Usagi Drop ile ilgili nette bulunan hiçbir yazıyı okumamaya gayret edin, derim. Hatta bu yazıyı bile okumasaydınız keşke :p

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi