Enishi arcı beklediğimden daha sessiz ve sakin bir tempoyla sonuçlandı. At hırsızı tipindeki elemanın yaptığı ketenpereye düşen Enishi sözleşmeyi imzalayarak büyük bir dolandırıcılığa kurban gitti. Gerçi adamın bu makus talihini, üzerine yapıştırılan "beceriksiz" damgasını hak ettiğini düşünmüyorum. Ne de olsa bu seride hiçbir karakteri ne çok sevmemize ne de çok nefret etmemize izin verilmiyordu lakin Enishi şu anda ben de dahil herkesin salak yerine koyduğu bir karaktere dönüştü. Ayrıyetten geçen bölümde azıcık sempati duymaya başladığım Takako da bir kez daha antipatik çıtaya erişmeyi başardı. Bu arc da bana pek iyi idare edilememiş gibi geldi, özellikle olayların yaşanma süreci gereğinden biraz daha hızlıydı.
Her ne olursa olsun teknik departmanda P.A. Works bu projeye inanmış. Havuzun doldurulma sahnesinde gördüğümüz inanılmaz güzellikteki animasyon ve deneme çekimleri sırasındaki zombi esprisi gibi sahnelerde stüdyonun marifetlerini görmek mümkün. Ohana'nın Tokyo'daki bölümlerinden sonra nedense ayağı gazdan çektiler. Haftaya çok sevdiğim Nakochi'nin arcı başlıyor fakat onun da bu son 4 bölümden çok farklı olacağını zannetmiyorum. Galiba 20'li bölümlere kadar "idare etmeye" devam edecekler.
Enishi'nin bu bölüm salak olarak gösterildiğine pek katılmıyorum. Beceriksiz, ama içinde bir potansiyel taşıyan amatör gibi yansıtıldı sanki. İleride dizginleri fazlasıyla ele alacak.
YanıtlaSilTakako'da da durum aynı sanırım. Şu haliyle dışındaki kabuk kırıldı kırılacak ve içinden çıtkırıldım masum kız çıkıverecek havası taşıyordu bu bölümde. Zaten dejenere olmuş tavrıyla seyirci ona her zaman en azından bir adım uzakta duracak belli, ama o adımın ayak numarasını 40'ın altına düşürdüler bence bu bölümde. :)
Bir de bu bölümü izlerken hafiften Makoto Shinkai çizimleri canlandı gözümde. (Havuzun doldurulma sahnesi de bunlara dahil) Bazı sahnelerde biraz olsun o atmosfer yakalanmaya çalışılmış, ama tabii o işin ustası kadar değil. Yine de o ayrıntılar hoşuma gitti, iyi yedirilmiş...