• Higurashi no Naku Koro ni - Kai - Rei


    Hinamizawa'ya hoşgeldiniz!

    Yandaki chatbox'ı veya herhangi bir yorumu atlamıyor, bir seri önerdiğinizde öyle ya da böyle izlemeye çalışıyorum. Aylar önce chatbox'a düşen When They Cry üçlemesini de nihayet bitirdim. 26 bölüm süren ve insanın beynine tecavüz eden, sürekli sorular sorduran Higurashi no Naku Koro ni, cevapların açıklandığı 24 bölümlük Higurashi no Naku Koro ni Kai ve yan hikayelerden oluşan 5 bölümlük OVA seri Higurashi no Naku Koro ni Rei'yi toplam bir haftada tamamladım. Oldukça uzun süredir günde 10 bölümden fazlasına çıkamazken özellikle Kai'ye doyamadım ve bir günde 21 bölüm izlediğimi fark ettiğim anda kendimi bir şeyler yazmak zorunda hissettim. Şimdi bu çok farklı bilim kurgu & polisiye eseri sırayla incelemeye başlıyorum.

    Higurashi no Naku Koro ni

    Hinamizawa isimli 2000 nüfusa sahip köyde 4 senedir aynı tarihlerde bir cinayet işlenmekte ve cinayeti takiben bir kişi de ortadan kaybolmaktadır. Köyde düzenlenen festivalin gecesinde işlenen bu cinayetlerin failleri polis tarafından bir türlü bulunamamış olsa da insanlardaki genel inanışa göre kurbanlar, köyü koruduğuna inanılan Oyashiro-sama tarafından lanetlenmişlerdir. Festivalin beşinci senesi geldiğindeyse bir fotoğrafçı kendi boğazını tırnaklarıyla kazıyarak intihar eder ve sürekli yanında görünen kadın ortadan kaybolur.

    Sezon içinde 6 farklı arc mevcut. Bu arclar boyunca bir hayli vahşi cinayetlere tanık olacağız. Öncelikle hem gore hem de çok sert bir şiddete hazır olmakta fayda var. Katiller ve kurbanlar sürekli değişecek ve sezon sonuna kadar teori bile üretmemize izin vermeyen seri garip bir şekilde sonlanacak. Eğer ki sonra gelen 2. sezonun ortalarına kadar sabredip izlemeye sabrınız varsa başlayın yoksa -özellikle- ilk sezon insanda acayip bir sinir bozukluğuna yol açıyor ve kendinizden şüpheye düşmenizi sağlıyor. Sadece karakterleri tanıyıp asıl konu hakkında gerçekten hiçbir şey anlamadan 26 koca bölüm izliyorsunuz. İlk sezonun amacı Hinamizawa'yı tanımak.

    Higurashi no Naku Koro ni Kai

    Neredeyse hiç korku öğesi barındırmayan Kai ilk sezonun arkasını topluyor. Toplam 3 arc var ve ancak ikinci arcın sonunda biz asıl fikre hakim olabiliyoruz. Zaten bu noktadan sonra da çocuklar için kurtuluş mücadelesi başlıyor. Bir parça daha arkadaşlık, dostluk, yardımlaşma unsurlarına eğilen sezon projenin sözcüsü konumuna geliyor. Seri bir anda polisiye ve korku türlerinde ilerlerken arka koltuğa bilim kurguyu ekleyiveriyor. Bu alanda oldukça ilginç ve cesur söylemlerde bulunduğunu kabul etmek lazım. İzlediğimiz ilk sezon öylesine mantıklı ve makul bir zemine oturtuluyor ki o hiçbir şey anlamadığımıza hayıflandığımız 26 bölümü kafamızda bir anda çorap söküğü gibi çözüveriyoruz.

    Serinin bu sezonda yine ilk sezonun aksine çok düzenli bir çizgisi var. Neyi, nerede, kimle, nasıl anlatacağını çok iyi etüt etmiş ve tamamlayıcı görevini mükemmel bir şekilde yerine getirmeyi başarmış. İlk sezonda ortalığa saçılan yapboz parçalarını tek tek yapıştırırken biraz bilim kurgudan biraz da felsefeden yararlanmış. Hal böyle olunca ilk sezonda sayko katliamlar yapan küçük çocuklar gitmiş, yerlerine çok şey görmüş geçirmiş gençler gelmiş. Aslında serinin Rika üzerinden yapacağı açıklama da bu çocukluk-gençlik geçişi için harika bir temel sağlamış.

    Higurashi no Naku Koro ni Rei

    5 OVA'lık Rei aslında 3 bölümden ibaret. İlk ve son bölümler biraz fanservice, biraz da komediden ibaretler. Lakin ortadaki 3 bölüm OVA'ların ne amaca hizmet ettiklerinin mükemmel bir örneği. Higurashi no Naku Koro ni Kai'den sonra projenin doldurulacak bir gediği bulunmadığını düşünürken bu Dice Killing arcı (2, 3 ve 4. bölümler) ilk iki sezona usulca ve bambaşka bir açıdan yaklaşıp çok güzel bir ekleme yapıyor.

    Buradan sonrasını seriyi henüz izlememiş olanların okumamalarını tavsiye ederim. Tüm keyfinizi kaçırabilir!


    Higurashi no Naku Koro ni: Kulüp aktivitelerinde çocukların oynadığı katil kim oyunu tüm seriye sirayet etmiş. Sürekli işlenilen Tomitake cinayeti ve Takano'nun ortadan kayboluşu her arcta hiç değişmeden önümüze konurken biz de bir yandan bu cinayeti kimin, neden, nasıl ve neyle işlemiş olabileceğini çözmeye uğraşıyoruz. Bir noktadan sonra arclardaki olayların aralarında hiçbir bağlantı bulunmaması ve Tomitake'nin hep aynı şekilde ölmesi bizi ister istemez bu cinayetin gerçek, diğerlerinin farklı bakış açıları olduğu düşüncesine itiyor. Elbette ikinci sezona kadar bunu çözmek imkansız ama beyin jimnastiği açısından çok önemli. Esas olansa Kai'de yapılacak açıklamaların altını doldurmak için sürekli yeni hikayeler yaratılma çabası. Virüs mü, lanet mi, kişilerin arasındaki husumetler mi derken yan cinayetlerin (çocukların işledikleri) sebepleri çeşitlenmiş oluyor. Sözün özü, köyün nasıl can pazarına dönüşebileceği aklımıza gelecek her yolla aktarılmaya çalışılıyor.

    Higurashi no Naku Koro ni Kai: Tamamıyla başkarakterimiz Rika'ya adanan sezonda korku öğeleri yerini bilim kurguya bırakmış durumda. Paralel evrenler, dejavu hissi, "bir insanın hatırlamadığı şey var olmamıştır" felsefesi iyiden iyiye seriyi ele geçiriyor. İki sezon arasında bir mukayese yapmak belki çok saçma olacak çünkü her ikisi de birbirlerine muhtaçlar ama yine de ikinci sezondaki bazı diyalogları çok beğendim. Dinlerin, kültürlerin ve hatta ulusların bile parazitler tarafından meydana geldiklerini sorgulayan diyaloglarda seri bir parça da olsa kendi kabuğunu kırıp dış dünyaya ait bir söylem geliştirmiş. Rika'nın içinde bulunduğu döngüyü bizlere ilk sezonda anlattıktan sonra bu döngünün nasıl kırılabileceği, kadere nasıl karşı gelinebileceği bir parça pembemsi bir açıklamayla vücut bulmuş ama ziyanı yok.

    Higurashi no Naku Koro ni Rei: Rika'nın döngüsünün nedenlerini irdeleyen OVA hem başarılı hem de başarısız. İzlenilen 50 bölümden, Tanrı'yı da bir insan formuna soktuktan ve Rika'nın onca karşı gelmesinden sonra OVA'larda bir anda Tanrı'yı övme, insanın sınırlarını çizme, kadere pas atma türünde sendelemeler mevcut. Öte yandan Rika'nın başından beri yanlış yerden ilerlediğini göstermesi ve Dice Killing arcında küçük kızın önüne inanılmaz bir seçim sunması da takdire şayan. Rei'nin başarısı iki sezonla bir köprü yaratıp yine başka bir gerçekliği tasarlamasında yatıyor.

    Temmuz ayı gibi çıkması planlanan Higurashi no Naku Koro ni Kira isimli bir başka OVA daha duyurulmuş. Romanın/Oyunun çıkışının 10. yılı için hazırlanacakmış, gerçi daha anlatacakları ne kaldı bilemiyorum. Rika bütün ihtimalleri yaşadı gibime geliyor, herhalde ve umarım yine şaşırırım.

    4 Görüş:

    1. daha yeni izlemeye başladım ve hiçbir şey anlamadım.vikipediden baktım ama orada da geniş bir bilgi bulamadım.1.sezon 6. bölümde başta birşeyler açıklıyor ve herkes birbirini öldürüyor...tuhaf bir anime.

      YanıtlaSil
    2. Kafa karışıklığı daha da artacaktır. 2. sezonun ilk bölümlerine kadar sabretmek gerekli. Eğer imkanın varsa maraton yapmanı tavsiye ederim... ama hiç merak etme 2. sezon tüm bu zorlu izleme sürecinin karşılığını verecektir.

      YanıtlaSil
    3. bende merak ettim türkçe altyazılı izlyebilecgm yada indireblcegm yer önerblrmsn(fansubu yapılmdı sanrım)

      YanıtlaSil
    4. turkcealtyazi.org'de ilk sezonun altyazıları var. turkanime.tv'den de online izleyebilirsin sanırım.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi