Eye of the Sky, Gate of the Earth
Tüyler diken diken!
Kötülerin üstünlük kuracakları böylesine destansı bir bölüm bekleniyordu. Hohenheim'ın hikâyesini eksiksiz ve kusursuz anlatan 40. bölümden itibaren bu hafta için eğitilmişiz. Father'ın 40. bölümde başlayan planı nihayet amacına ulaşarak sonlanıyor. Ama ne sonlanma! Muhteşem ötesi bir bölümle.
Aslına bakarsanız geçen hafta kaldığımız noktayı fazla eşelemeden devam etmeleri hoşuma gitti. Seri o kadar net bir ivme kazandı ki Mustang'in depresyonuna isim koymakla, Al'ın dönüşünü kutlamakla hiç zaman kaybedilmemesi önemli bir artı. Kaybedecek bir saniye bile yok çünkü. May Chang'ın özel simya teknikleriyle Father'a dalması günü kurtarmalık bir saldırıydı. Bu esnada Ed ile Al da Pride'a saldırmakla meşguldüler. Scar'ın kardeşleri "bir yerin" arayışındalarken Scar da Führer ile kapışmaktaydı. Gayet iyi kotarılmış dövüş sahnesinde Scar'ın bilmem kaç bölüm önce gösterilen abisinin çalışmalarını tamamladığını da gördük. Çok çabuk iyileşen bir ölüm makinesine dönüşmüş Scar.
Elbette Scar ve Führer'den bahsedip kelime israfı yapmak gereksiz. Bu bölüm her açıdan Father'ın bölümüydü. Ay tutulmasına kadar Kapı'yı açmış olanları pasifize etmeyi başardı. Arada Greed'in kurtarıcılığa soyunması bile kafi gelmedi. Bizi önce May Chang, sonra Greed ile umutlandıran bölüm pek tabii ki istediğimizi vermedi ve Father'ın mutlak zaferine sahne oldu. Sonunda amacına ulaşan Homunculus dünyadaki canlılara egemen oldu ve Tanrı'ya meydan okudu. İyiden iyiye bir "deus ex machina" sendromu hissettiren bölüm beni öyle bir noktaya getirdi ki fellik fellik teoriler üretmeye başladım. Mangayı da okumadığım için Elric kardeşlerle dostlarının sıfır çare sinyali veren bu durumdan nasıl kurtulacaklarını sabırsızlıkla bekliyorum. Elbette ki kurtulacaklardır... değil mi?
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.