• Higurashi no Naku Koro ni Kira - 2


     
     

    Bu OVA'lar o kadar kötü ki insanın gülesi geliyor. İlk bölümde hiç değilse hiçbir şey anlatmaya uğraşmıyorlardı, bu bölümdeyse temel Higurashi kurallarına sadık kalarak ortaya iyice paçavra bir OVA çıkarmışlar. Projenin 10. yılını mı kutluyorlar, tabutunun üstüne çivi mi çakıyorlar belli değil. Her bölüm daha da kötü olacakmış gibi görünüyor. Hiçbir aklı başında insanın bu rezil OVA'ları izledikten sonra seriye başlaması mümkün değil. Niye böyle bir yol seçtiler, gerçekten hiç anlamadım.

    Mahou Shoujo oluveren Rika bir kez daha Hinamizawa'yı kötülerin elinden kurtarmaya çalışıyor. Asıl projeye dair anlatılacakları tüketmiş olacaklar ki şirazeleri kaymış bir şekilde saçmalıyor yapımcılar. Komedi yerlerde, gizem sıfır, 2-3 sahnede denenen ecchi bile tam değil... Yönetmen Tachibana Hideki'nin bir önceki işi Dragon Crisis'ten hiçbir farkı yok bu OVA serinin. Beklenti boşaymış meğersem.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi