• Beck - Mongolian Chop Squad



    Beck, okulda her fırsatta ezilen bir çocuğun metanet gösterisi. İnsanlara karşı güvenini asla yitirmeyen ama her fırsatta bu güven duygusuna ihanet edilen 14 yaşındaki bir müzisyenin hikayesi. Eli henüz hiçbir enstrüman tutmamış ve kapasitesini de fark edememiş bir oğlanın toplum içindeki yerini bulma arayışı. Beck, henüz ortada olmayan bir gitarın doğru tınıyla mesafeli flörtü.


    Beck, bir avuç gencin gazı bitmiş çakmak gibi sönüşü. Rakiplerinin zaman zaman gösterdikleri kin düşmanlığı. Köprüden aşağıya düşen eşyalar gibi bu gençlerin kalplerinin de paramparça oluşu. Fevri çıkışlar yüzünden arkadaşlar arasında açılan fuzuli uzaklık. "Beni, benim onu sevdiğim kadar sevmiyor galiba" tereddüdü. Aşkın ne olduğunu deneyimleme ve algılama süreci. Bu süreç boyunca alınan yaralara rağmen ayakta kalma inadı. Beck, üzerinde kurşun delikleri olan bir gitarın ısrarla çok güçlü bir ses vermesi.

    Beck, güzelim insanlarıyla çiçek gibi açan gizemli bir peri masalı. Bu masalı idare eden kişinin bu güzelim insanları "teşhir etmek" değil, tanıtma uğraşısı. Tanımamız için bize meydan okuyuşu. Bu güzel insanların tek bir diyalog sayesinde, sinemadaki veya bir şarkı sözündeki tek satır sayesinde yansıtılan iç dünyaları. Çılgın bir orta yaş erkeğinin cinsel ihtiyaçlarını nasıl karşıladığının sadece tek diyalogla geçiştirilişi. Kalbi kırık gencin ayaklarına yuvarlanan su şişesinin çalkalanışı. İçinde tek bir balık bulunan havuza sallandırılan bambu oltası. Detayların aydınlanması için elzem olan sabır mefhumu. Beck, ne çaldığını anlatmayacak, anlaşılmasını bekleyecek bir gitarın seksi kaprisi.


    Beck, rüyalara giren ataların öğütleri. Hayata dair kalıplı sözlerin ifade edilişi. Ciddiye alınması gereken gençlerin dışa vurdukları potansiyelleri. Her gece gösterilen azmin semeresi. Bildiğin yoldan sapmamanın kararlılığı. İyi niyetin mükafatı. Bereketi yanında getiren şiddetli yağmurun altında gösterilen hürmet saygısı. Beck, eline alıp sahneye çıkmak dışında senden hiçbir şey istemeyen bir gitarın kendini feda edişi.

    Beck, konser sırasında havaya kaldırılan ellerin coşkusu. Sesin kısılana, kulakların çınlayana dek kaldığın bu konserin etrafını kaplayan manevi bütünlüğün ta kendisi. Şüphelerin sekteye uğrattığı bütünlüğün parçalanma ihtimali. İhtimalin korkutuculuğuna rağmen hedeflerin üstün gelişi. Tek günlük bir zafer için bile olsa senelerce çalışmanın idealistliği. Beck, tekrar bir araya getirmek için mücadele edilen bir gitarın kopan telleri.

    Beck, işte bu gitarla çalınan 600 dakikadan uzun olağanüstü tek bir şarkı.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi