Haftalık olarak yazmaya söz verdiğim tek seriyi de üç hafta kadar geciktirdiğim için üzgünüm. 29. bölümü izledikten sonra yine bir tembellik, uyuşukluk sürecine girdim; 30. bölümde zaten şehir dışındaydım, çok geç izleyebildim. Bundan sonra aksatmak yok... umarım.
Bir bakıma iyi de oldu (polyanna was here), turnuva arcını bitirmiş olduk. Chihaya'nın saykoya bağlayıp kart vermeden kazandığı maçtan sonra maçların formaliteye dönmesini bekliyordum ama geçen yılki rakibe karşı verilen mücadele karutanın özünü yansıtmayı başardı.
Geçen yıl bu seriyi haftalık bloglarken karutanın bir oyun değil, bir spor olduğuna gereğinden fazla vurgu yapmıştım. Yeni sezondaki ilk turnuvada açık açık spor vurgusu yapılması beni çok sevindirdi. Miyauchi Taeko (Beden eğitimi öğretmeni)'nun turnuvaya gelişi ve gözlerine inanamaz bir tavırla ağzından dökülenler karutanın nasıl benzersiz bir spor olduğunu çok iyi açıkladı: "Her şiir seni bin yıl geriye götürüyor. Kaç spor dalı bunu başarabilir ki?"
Kadınların sevgilisi Taichi'nin karakter gelişimi bu turnuva boyunca en dikkate değer unsurdu. Taichi hep etrafında olup bitenlere dikkat edip takım arkadaşlarının başarılarına odaklanan bir gençken, nihayet ferdi başarısının nasıl geleceğini anladı ve turnuva boyunca da bir daha hiç kaybetmedi. Chihaya bile kaybederken Taichi'nin fire vermeden kazanması merakla beklediğimiz Chihaya-Arata mücadelesini yeniden bir üçgene dönüştürdü. Chihaya geçen sene resmen ezildiği Queen ile oynarken Arata ile Taichi Master maçı için tatamiye oturabilirler mi? Eğer 3. sezon hiç düşünülmüyorsa böylesi iki maç karuta tanrılarını da izleyiciyi de fazlasıyla tatmin eder. Kesinlikle Taichi'yi tutarım, orası ayrı.
Bende Taiçi'yi tutarım bir arkadaşım koyu Aratacı hep kavga ederiz :D
YanıtlaSil