• Jormungand - Sezon 2 - İnceleme



    12'şer bölüme ve iki sezona ayrılmış Jormungand'ın ilk sezonu sarf ettiği derin anlamlar içeren cümlelerin ve bazen kaotik (hem iyi hem kötü manada) bir yapıya bürünen aksiyonun yanında potansiyelini sezdirmenin çok da ötesine geçemiyordu. Silah tüccarlığını bir meslek seviyesine indirip kariyer açısından artılarını, eksilerini yansıtan ilk sezonun ardından gelen Jormungand: Perfect Order ise bu potansiyelin limitlerini zorlayan, bir noktadan sonra neredeyse her bölümüyle ayrı ayrı zirveler yakalayan harika bir anlatıma sahip olmayı başarıyor.



    Günümüz koşullarını çok iyi etüt etmiş olan seri Arap Baharı, Orta Doğu savaşları, Amerika'nın Güney Amerika kıtası üzerindeki hegemonyası vb. pek çok farklı kokuşmuşluğu katı ve soğuk bir mizah anlayışıyla hicvederken kendi hikayesine yoğunlaşması gerektiğini tekrar hatırlıyor ve seriye adını veren Jormungand projesini detaylandırarak masaya yatırıyor. Avantajlarını ve dezavantajlarını tek tek açıkladığı bu projenin süreç boyunca adeta bir kompozisyonunu yazıyor.

    Koko'nun iki sezon boyunca izlediğimiz karakterine denk düşen bir dengeye sahip olan Jormungand projesi dünyanın gidişatını kökünden etkileyecek yepyeni bir silah olarak bizlere tanıtılıyor. Fakat barışı sağlamak için üretildiği iddia edilen tüm silahlarda görüldüğü gibi Jormungand'ın da beraberinde getirdiği büyük çaplı birtakım eksiler bulunmakta. Perfect Order ise Jonah aracılığıyla hem bu eksilere vurgu yapıyor hem de Koko'nun paragöz abisi Kasper aracılığıyla Jormungand'ın gerekliliğinin altını çiziyor. Nihayetinde kararı yine seyirciye bıraktığı harika bir finalle de sonlanıyor.



    İlk sezonun görünür kıldığı bütün kusurların üstünü örten Perfect Order harikulade müzikleri ve yalnızca hedefine kitlenmiş anlatımıyla adeta tekil bir kimlik kazanıyor. Sezonlara ayrılmamış, 24 bölümlük yekpare bir anime olsaydı tavanını nerede belirleyeceğini merak ettiren Jormungand, bilhassa Perfect Order'daki kusursuz temposuyla günümüz dünyasına dair politik ve varoluşçu bir söylemin aksiyon ve eğlenceyle harmanlanıp yine de ciddiyetten hiç ödün vermeden nasıl aktarılabileceğinin bir örneğini sunuyor.

    2 Görüş:

    1. 2. sezonun sonunda animenin sonlandığına eminmisiniz? herşey daha yeni başlayacak gibi. ucu açık bitirilirde bu kadar değil bence

      YanıtlaSil
    2. 3. sezonu dört gözle bekliyorum. Çok popüler bir seri olmasada benim göz bebeğimdir. İnsan beyninin neleri zorlayabileceğini çok güzel bir şekilde anlatıyor. Bir an önce 3. sezon gelmeli. :)

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi