• Wasurenagumo



    Bilmeyenler için: Young Animator Training Project, Japon Kültür Bakanlığı'nın hatırı sayılır bir bütçeyle (yaklaşık 2.5 milyon $) destek verdiği ve genç yeteneklerin sektörün ileri gelen firmalarındaki deneyimli çizerlerle birlikte çalışmalarına olanak sağlayan bir proje. Bu projenin ise şimdiye kadar izlediğim açık ara en iyi filmi Wasurenagumo.

    Geçen yılki Tansu Warashi'nin de senaristi olan Tanimura Daishirou bu kez basit bir hikayeyi oldukça karmaşık bir hale getirerek mükemmel bir işe imza atıyor.

    Büyük babasının sahaf dükkanında çalışan Suzuri'den kirayı almaya gelen Mizuki içine canavar mühürlenmiş bir kitap bulur. Mizuki kitabı açtığında, kitabın içinden kafası ve elleriyle normal bir kız çocuğuna benzeyen fakat ayaklarıyla bir örümceği andıran yarı sevimli-yarı korkutucu bir yaratık çıkar. Bu kız çocuğuna kanı kaynayan Suzuri onu yanına alır ve beslemeye başlar. İki karakterimiz farkında olmadan kitapta yazılmamış sonu yaşamaya başlarlar.

    Sonu da dahil olmak üzere filmin içine saklanmış pek çok gizem, şekillendirmesi için seyirciye bir oyun hamuru sunuyor. Bunların en barizi ise Suzuri'nin zaman zaman göz altlarında beliren karaltılar. Örümcek kız kitaptan çıktığı andan itibaren Suzuri'yi manipüle ediyor. Ay ışığına bakarken geçirdiği değişim (filmin sonunda ağı kesen genç kız) yalnızca Suzuri'nin gözlerinde vuku buluyor. Zaman zaman izleyicinin algısını canlı tutmak için beliren ağları Suzuri son ana kadar fark edemiyor. Ettiğinde ise artık iş işten geçmiş oluyor.

    Dediğim gibi, film her izleyicinin kendi okumasına izin verecek kadar esnek bir yapıda. Son sahnede bilge sahafın dükkanında çayı hazırlayan yaratık bile bu okumalara farklı bir boyut katacak kadar incelikli bir hamle. Belki o yaratık da o dükkanda bulunan ve sonu olmayan bir kitabın bilge sahaf tarafından yazılmış sonudur.

    2 Görüş:

    1. Çevirisini bizzat yaptığım ve yaparken de zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir filmdi. Aslında bu seneki yarışmadan Buta ve Puka Puka Juju da oldukça dikkat çekiciydi. Juju'nun daha İngilizce altyazısı çıkmamış olsa da dayanamayıp raw versiyonunu izlemiştim. O da Wasurenagumo kadar güzel olabilir gibime geliyor. İngilizce'si çıksın öyle bakacağım.

      YanıtlaSil
    2. Ben de gg'nin yayınladığı gün izleyip "mutlaka bir defa daha" diyerek bilgisayarda çürümeye bırakmışım. Geçen gün bir ümitle nette TR altyazı aratıp senin çevirini bulunca oturup yeniden izledim. Adını koyamadığım birçok detayı sayende fark edebildim. Teşekkür için bloguna hareketlendim ama sayfanın kaldırıldığını görünce teşekkürüm havada kalmış oldu. Vesileyle buradan teşekkür ederim :)

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi