Watanabe'nin neden bu projeyi seçtiğini yavaş yavaş anlamaya başladım. Mangaya çok fazla göz atmadım, genellikle bölümü izledikten sonra ne kadarını aynen uyarladığını görmek için bakıyorum ama çok da umurumda değil açıkçası. Watanabe'nin karakter gelişimi adına çok uğraşmasına gerek yok. Ufak bir flashback, kısa süreli bir ev hali, minik bir Pazar ayini pek çok şeyi anlatmaya yetiyor.
Bu küçük sahnelerin hepsi serinin gidişatına kondurulmuş birer yenilik gibi. Sentarou'nun çabuk celallenen bir delikanlı olduğunu biliyorduk ama çıkma teklifinde gördüğümüz üzere kendini ifade etmekte zorlanan, deneyimsiz bir genç olduğunu da öğrendik. Alışık olmadığı durumlara ve insanlara karşı mala bağlayabiliyormuş. Evine daldığımızda ise her taraftan bilgi yağıyormuş gibi hissettim. Küçük kardeşler, hepsine bakan bir anne, yırtık pırtık shoji kapılar, fakir bir aile... Muhtemelen varlığından özet geçilerek bahsedilecek kadar tatsız bir baba. Hepsinden önemlisi de kafesteki o güvercin. Birleştirilmesi hiç zor olmayan bir bulmaca neredeyse 4-5 dakika içinde önümüze sunuldu. Watanabe'nin işi gerçekten kolay.
İşi kolay diye kolaya kaçmadığını görmek ise ayrı bir güzellik. Bu bölümle birlikte anladığım kadarıyla seri bir aşk dörtgenine doğru yelken açacak ve cazı biraz daha arka plana atacak. Tabii bölüm sonundaki ilanıaşk ile tasdiklendiği üzere bu ilişki yumağı asla bir Kimi ni Todoke güdüklüğünde seyirciyi oyalamayacak. Kolaya kaçmamaktan kastım bu.
Halihazırda kısacık bir dönemde yayınlanacak animenin kendini tekrar eden bir mantıkla sıradanlaşmaması için Watanabe elinden geleni yapıyor. Bu çaba sonucunda ister istemez tempoda biraz gereksiz sürat de seziliyor. Yurika ile Sentarou'nun aynı bölüm içinde perde arkasına geçecek kadar samimiyet kurmaları bana biraz zorlama ve aceleci göründü ama bir yandan da henüz temel inşa etme sürecinde olduğumuz için gelecek haftalara bayağı malzeme çıkacakmış müjdesini verdi. Belli ki tek atımlık kurşunu yok bu serinin.
Bu arada henüz 3. bölümü yayınlanmış olmasına rağmen serinin OST albümü çıktı. Galiba Yoko Kanno da sektörü özlemiş.
O perde arkası sahnesinde ne olduğunu merak ediyorum orada görünenden fazlası da varmış gibi geliyor benden söylemesi :)
YanıtlaSil