• Kuromajo-san ga Tooru!! - 01



    Beşinci sınıfa giden Kurotori Chiyoko doğaüstü güçlere meraklıdır. Arkadaşlarıyla birlikte aşk tanrısı Cupid'i çağırmak isterken yanlışlıkla hapşırınca Gyupid isminde bir cadıyı çağırmış olur. Chiyoko eğitimini tamamlayıp doğru düzgün bir cadı olana dek Gyupid geldiği yere geri dönmeyecektir.

    7 dakikalık bölümde Paku Romi'nin sesi dışında hiçbir şaşırtıcı unsur yok. Bolca alışıldık komedi ve biraz da iyilik mesajları haricinde oldukça sıradan bir anime Kuromajo-san ga Tooru!! Kadrosunu oluşturan beşinci sınıf öğrencilerinin yaş skalasına hitap eden serinin her bölümünün ilk dakikalarında bir sorun yaratıp sonunda ise bu sorunu Chiyoko'ya çözdüreceği aşikar. Hedeflenen izleyici profili için risksiz, eğlenceli, izlenesi bir anime.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi