Kakeru’daki davranış değişiklikleri doktoru tarafından metafiziksel bir durumla açıklandı. Tabii ki yiyenlere. Doktor bununla da yetinmeyip Nana’dan benzer bir durumu Kakeru’ru görüp görmediğini sorduğunu bizimki dut yemiş bülbüle döndü. Düşününce Nana ile doktoru arasındaki diyalogların gereksiz olduğu kanaatine vardım. Zaten Kakeru’nun davranışlarındaki değişikliğin sebebinin abisi Suguru’dan kaynaklandığı Kakeru’nun sağında solunda beliren Suguru hayaletinden veya izdüşümünden anladık. Bu konuyu daha fazla irdelemenin pek bir mantığını çözemedim. Başka bir şekilde söylersem Nana “evet, Kakeru’da Sugurunun davranışlarını gördüm “ dese noolcak? Doktor tez mi yazacak bunun üzerine! Yazacaksa bize ne :)
Kakeru’nun muhtemel rakiplerinden biri olacak Şilva (Japon şivesi de bir harika) şöyle bir boyunu gösterip sahneden ayrıldı. Lakin arap atının iyisinden ben anlarım misali bizim oğlan hakkında kehanette bulunmaktan geri kalmadı. Bir diğer önemli olayda maskeli elemanın kimliğinin açıklanmasıydı. Umarım Seven değildir dediğim halde maskenin ardından o çıktı. Hazır senaryoya bir x faktörü katmışken ve bununla istediğin gibi oynayabilecekken neden zırt diye açıklayıp o maskeli elemanı da seven yapıyorsunuz ey süper zeki senaristler! (Ulan daha iyisini biliyorsan sen yazsaydın diyen ahaliye de ukalalık diz boyu bu ara, idare edin diyorum.)
Neyse sadede gelirsek güzel bir bölüm daha izledik. Beklentilerimi şimdiye kadar tamamıyla karşılayabilen bir seriyi neden bu kadar ihmal ediyorum bende anlamış değilim. Değerli olana kıymet vermeyen değersiz olana kıymet yükleyen bir Türkiye profilimi ne çiziyorum.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.