Tamam, bu şahsi tezahüratın ardından artık Another için kafamda beliren ilk cümle şu: Korku türüne (anime, sinema, edebiyat vs.) çok hakim bir ekip var bu projenin arkasında, özellikle de edebiyata. Bu bölümdeki keskin manevra ve şimdiye kadarki aleni gerçeklerin bir çırpıda silinip atılması gayet hoş... fakat daha da güzeli Misaki'nin anlattıklarının ne kadar gerçek olduklarına dair içimde oluşan kuşku.
Bu basit teknik sayesinde, yani kendi yapısının temellerini kaydıran ve onu sabitlenmemiş bir zemine oturtan (aslında oturtan değil, bu temelin yerini sürekli değiştiren) bir anlatı biçimi sayesinde Another belki de en doğru korku klişesine sırtını yaslıyor: Görmediğin hiçbir şeye inanma... bazen gördüklerine bile.
Yine ve inatla teori üretmekten kaçınıyorum. Aslında bölümü izlerken ve özellikle de Misaki'nin izahat verdiği sekans boyunca kafamda örümcekler dolanıyordu lakin bunları dillendirmekten ziyade anımsamak bile istemiyorum. Dolayısıyla, Misaki'nin sırasında bulunan "Kim öldü?" yazısına hiç değinmeden vedalaşmak en iyisi çünkü henüz öğrenciler bile Diğerinin (Another) kim olduğunu çözememişken ve kütüphanecinin Kouichi ile konuşmasında "ha, demek olan buydu" demesi içimde kıpırtılara yol açmışken her an elimde patlayacak teoriler üretmeye daha da yaklaşıyorum.
yahu ne zaman birisi Kouichi'ya mei hakkında bişeyleri anlatmaya kalksa o kişi ölüyor :| acaba misakinin hedefi Kouichimi , belkide misakiyi onun annesi öldürdü :/ misakide intikam peşinde olabilir :/ bütün sınıfın aldığı karar misakiden bahsetmemek bahseeden herkes ölüyo aaaaaa çok karmaşık
YanıtlaSilİşte aynen bu karmaşa yüzünden en başından beri hiçbir teori üretmeme taraftarıyım. Romandan uyarlanan bir animenin düş kırıklığı yaratacak bir final yapma ihtimali çok düşük. İzleyip tadını çıkarmak hatta biraz da korkmaya çalışmak en güzeli.
YanıtlaSilromanı türkiyede yok sanırım nerden bulabilirim bi bilginiz varmı ?
YanıtlaSilHayır, maalesef bir bilgim yok.
YanıtlaSil