Onca "bariz" boşluğun, mantık hatasının arasında Mirai Nikki'nin iyi yaptığı bir iş var: Günlükçüleri iki bölümlük arclarla ayıklamak. Kadronun bu kadar geniş olması aslında benim hoşuma giden bir özellik, iyi yönetildiği takdirde de büyük bir avantaj sağladığı aşikar (bk. Baccano, Bokurano, Shiki). Gelgelelim, Mirai Nikki öyle böyle değil, gerçekten feci yönetiliyor.
"Ayıklanan" günlükçüler hakkında ne biliyoruz? İki, hadi bilemedin maksimum üç flashback. Sempati/Antipati kurmayı geçtim, empati kurmaya yetecek kadar bile tanıtımları yapılmıyor. Ee?! Niye var o zaman bu "bölümlük canavarlar"? Anladık işte, Yuki ile Yuno "oyun sonu canavarı"na kadar bir şekilde birlikte götürecekler bu seriyi. Bu haftadan gördüğümüz -ve çok önceden anlamış olduğumuz- kadarıyla dedektif (Fourth) de idare eder bir düşman olacak. Arada tek gözlü hatun gelip fırsatı varken Yuno ile Yuki'yi öldürmeyecek ve bazı günlükçüler arasında saçma ötesi bir arkadaşlık havası estirilecek. İyice solumamız istenen bu hava da en sonunda "dostlarını yakınında, düşmanlarını bla bla bla" klişesine bağlanıp çok acayip büyük sürprizler yaşattıracak.
Benim, methini duyduğum Mirai Nikki bu değildi ama elde avuçta kalan bu sanırım.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.