Peki ne kadarını, ne ölçüde başardı? Eh, onu söylemek güç. Bir kere ön plandaki hikaye öylesine detaylı ve iç içe geçmiş bir yapıya sahipti ki arka plana dikkat etmek oldukça zorlaştı. İlk bölümde gösterilen elmanın anlamının tam 6 ay sonra bu kez Kanba ve Shoma tarafından yinelenmesi (ilk bölümdeki o iki çocuk farklı veletlerdi) aslında aynı teraneyi tekrarlamak gibi görünebilir ama işte o 6 ay boyunca bu teranenin etrafı öyle çılgınca bir şekilde örüldü ki artık elma bile neredeyse önemsiz bir hale getirilmişti.
Yanıtlanmamış onlarca soru var. Bunların her birine yanıt verme şartı elbette ki yok ama temel olanları yanıtlamak bence yönetmenin bir sorumluluğuydu... yapmadı. Masako'nun "Her şey bir rüyaymış" faslına inanmıyorum, daha doğrusu inandırıcı bulmuyorum, bulamıyorum. Bu çok basit bir yöntem. Belki taşları yerine oturtmak için evin boyasız olması, Himari'nin yalnızca anne ve babasıyla çekilmiş fotoğraf karesinin gösterilmesi bu yöntemi "yutulur" kıvama getirebilir ama "aaaa, hepsi rüyaymış yaw" kaç sene öncesinin Hollywood geyiğidir, bu animeye yakışır mıydı hiç? Yakışmazdı. E, yakışmadı da.
Gerçi ne kadar kızsam da Penguen nasıl bir seri diye soran herkese muhteşem bir seri olduğunu söyleyeceğimi biliyorum. Kaldı ki gerçekten de muhteşem bir seri olduğunu düşünüyorum, hatta bu yılın en "derinlikli" işi olduğuna eminim ama sembolizmle derinlik yaratmakla iş bitmiyor ki! Ne kadar derin kazacağını da iyi ayarlamak lazım ve maalesef Penguen'in altı o kadar fazla kazıldı ki, neredeyse öbür taraftan bir delik açıp hava almaya başladı.
Zirvede bıraktılar. Yada zirvede içine ettiler..?
YanıtlaSilKendim için söyleyeyim: Benim için zirvede duran bir anime son 10 dakikası ile kendi kendini sessizce mahvetti. Bıraktıkları şekil o kadar gevşekti ki, istedikleri şekile sokup, her türlü izleyiciye sunabilirlerdi/yutturabilirlerdi... Sundukları şekil ise en yanlış olanı.
Genel olarak mükemmel olarak görmesem kesinlikle üzülürdüm.
Ha artısı yok mu, var. Çok cüretkar bir sondu. Hiçbir şekilde izleyiciye oynamadılar, üstüne üstlük birde sad ending sundular. Her animenin harcı değildir.
Bu yılın -kendi adıma- en iyisi olduğuna şüphem yok bu serinin. Son olarak güzel bir ayar tutturdu, memnun etti beni. Campanella’nın ''Güneş Ülkesi''ne doğru bir yolculukla/arayışla -ilk bölümde söylediği gibi- kapandı perdeleri. Penguenlerin sıra sıra dizilmelerini görmek bile epey hoştu. Campanella, serinin başından beri ne anlatmak istediğine ve anlatacağına bir deniz feneri oluyor. Dediğin gibi toplumsal yapı, sistem, hayaller vs bunun temeli. Üç kişilik kardeşlerin ''kardeş'' adı ve sembolü ise bunun küçük ama derin parçalarından...
YanıtlaSil''Kader'' , sevgi, güzellik, yalan, ceza vs gibi kelimelere yükledikleri anlamlara, inanış veya inkarlara sarılan karakterlerini hikaye içinde çok iyi konuşturdu seri. Hikaye anlatımı bir şiir, bir masal gibiydi ve harika müzik/melodilerle nefis bir şekilde sürdürüldü. Derinliği ve kurgusu benim için tam bir başarı oldu. Sorulara dönük anlatım seyri çok dinamik kıldı. Bundan sonra izleyecekler daha hızlı bir tempo tutturabilecekleri için alacakları keyif artacaktır gibi geliyor bana. Herkesin kendine göre çıkarımlar oluşturabileceği bu seri mutlaka izlenmeli.
medyum masako eski dünyadan kanba'yı hatırlıyor ama bi rüya gibi hatırlıyor. o yüzden bi rüya gördüm dedi. yoksa herşey bi rüya falan değildi. dünya tamamen değişiyor.
YanıtlaSilMawaru Penguindrum, aile nedir? nasıl olmalıdır? kan bağı olmayanlar aile olabilir mi? kötü ebeveynlerin çocuklarının hayatlarının nasıl harap olduğu, bu harabeyle(curse) bütün ömürleri boyunca neler çektikleri, nihayetinde kendi içlerine kapanıp(box), sevgisiz, hiçbir değeri olamayan, ve öldüklerinde geride hiçbir şey bırakamayacak bireyler olarak yaşayacakları ve kaderin onlardan çaldıkları herşeye rağmen sevgiyle(apple, penguindrum) bunların üstesinden gelebileceklerinin hikayesi anlatılıyor.
YanıtlaSilve bu hikayeyi de gayet mistik bi şekilde anlatıyor ki, bence bu işi mükemmel başarıyor.
hikaye, müzik, animasyon ve en önemlisi orjinalliği ile açııık ara 2011'in en iyi animesi Mawaru Penguindrum.
Keşke bir isim de bıraksaymışsın çünkü MPD için şimdiye kadar okuduğum en net açıklamayı sen yapmışsın. Ben hala oturtamadığım bazı detaylar yüzünden inceleme yazısını henüz yazamamışken böylesi kısa ama öz bir eleştiri yazısı seriyi çok iyi tanımladı.
YanıtlaSilHaklısın, sade bir rüya diyerek hata etmişim. Daha çok bir hipnoz sırasındaki trans haline benzetmek daha doğru olabilirdi. Yazdıklarına tek itirazım, malum kutunun "yalnızca" içine kapanıklığı değil, aynı zamanda birileri tarafından tecrit edilme durumunu da yansıttığı hatta daha ağırlıklı olarak bu itilmişliği yansıttığı. Zira seri boyunca gösterilen tüm çocuklar (Tabuki ve Yuri de dahil) sevildiklerini duymak adına topluma katılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu itilmişliğin en bariz ifadesini de -şimdi adını unuttuğum- o toplama kampı/geri dönüşüm fabrikasında görüyoruz.
sanetoshi bi bölümde kutunun "self" olduğunu söylemişti. tabi bu da metafor olduğundan, kutunun her karakter için, içinde bulundukları farklı bir ya da birden fazla psikolojik ya da sosyolojik sıkıntıyı temsil ettiğini söyleyebiliriz.
YanıtlaSilçok doğru, dediğin gibi dışlanmışlık hissi da bunlardan biri. özellikle shouma, takakura ailesinin bi üyesi olmasından dolayı toplumun onlara olan bakışına karşı baya bişeyler diyordu.
serinin yönetmeni de bi söyleşisinde, japon halkında "sorun yaratan" kişi ya da kişilere karşı toplumun "dışlama" tepkisinden bahsediyordu. seride de gayet net gösteriyor bunu.
Bu seriyi izlemek için tatili bekledim ve malesef bir yerlerde spoiler resmini gördüm. Kanba ölüyor mu gerçekten? En sevdiğim karakter ölecekse/yok olacaksa ya da rüya muhabbetleri dönecekse izlediğim 24 mükemmel bölüm bana zaman kaybı gibi gelir. Ona göre hiç başlamayayım boşuna...
YanıtlaSilMesajını tam çözemedim. Serinin tamamını izleyip mi Kanba'yı sevdin yoksa bir kısmını izleyip mi? Öyle ya da böyle zaten bu bölüm hakkındaki yazımı ve buradaki yorumları okuduysan evet, bence de başlamasan daha iyi olur. Tren kaçmış gibi...
YanıtlaSilŞaka bir yana, geçtiğimiz yılın en iyi serilerinden biri MPD. Spoiler yediğine üzüldüm ama bu seriyi tek bir spoilerla anlatacak kadar uzun bir cümle yazılamaz. Bence izleyip kendin deneyimlemelisin. Sonuçta izleyen herkesin kendi senaryosunu yazabileceği kadar derin bir yapım Penguen.
İlk 2 bölümünü izlemiştim ilk yayınlandığı zamanlarda. Ama genelde bir meşguliyetim yokken bütün bölümleri art arda izleyip bitirmeyi sevdiğim için izlemeyi sonraya bırakmıştım. Böyle popüler serilerin spoilerlarından kaçış yok malesef. Sonunun bir kısmını öğrendiğim için bu yazıya şöyle bir göz atmakta bir sakınca görmedim ama zaten daha serinin 2 bölümünü izleyen biri için çok fazla spoiler içerdiği söylenemez.
YanıtlaSilYine de aman hiç mi mutsuz son izlemedik deyip son bölümde hayal kırıklığına kendimi hazırlayarak izlemeyi bir deneyeceğim sanırım. Bu kadar iyi eleştiriler aldığına göre kaçırmak olmaz.
Çok güzel bir Animeydi :) Özellikle Animeyi sizin yorum ve görüşlerinizle izlemek çok daha güzeldi ^^ Seri ile bağlantılı olduğu söylenen Penguinbear serisini merakla bekliyorum... Umarım yakın bir zamanda çıkar :D
YanıtlaSil