• Mawaru Penguin Drum - 8



    Ringo'yu herhalde daha az görmeye başlarız derken bir Ringo bölümü daha. Hatun seriye bir yerden kaynak yaptı ve resmen serinin başrolü haline dönüştü. Her mağlubiyetinden sonra dozunu arttırarak yaptığı saldırılardan bana gına geldi. Ailesini yeniden bir araya getirmek için ölen ablasının yapamadıklarını tamamlamaya çalışıyor, iyi hoş da artık baymadı mı?!

    "Bu haftaki macerasında Ringo yine başka bir sapıklıkla hocasının koynuna süzülür ve..." İşte son 4-5 haftanın özeti. Kenarından kıyısından gözüken Natsume Masako hariç gerçekten de hiçbir ilerleme kaydetmeyen animenin bu Ringo saplantısı ne zaman sona erecek, gerçekten merak ediyorum. Anladık, anne ve babasının boşanması bu kızcağızı çok fena bozmuş, şirazesini kaydırmış ama yeter artık! Tadında bırakmayı da bilmek gerek.

    Arkası gelmez bölümlerin sonlarına eklenen "merak uyandırıcı sahneler" açıkçası artık bende yalnızca "uyandırıcı" etkisi görüyor zira 5 saniye içinde çok sevdiğim ED'nin başlayacağını anlayıp uykum açılsın diye esnemeye başlıyorum. Beni fena halde sıkmaya başladın Penguen.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi