• Mawaru Penguin Drum - 11



    Ringo'nun 5 saniyelik görünmesi bile bu serinin temposunda bariz düşüşlere yol açıyor. Küçük ve şımarık ergen bir kız çocuğundan farksız olduğu için her fırsatta beni deli etmeyi başarıyor. 10 bölümdür kafamızın etini yedikten sonra bir anda kararından cayıyor ve daha sonra da kararından cayma kararından cayıyor. Bir de üstüne saftirik Sho'nun yediği bir araba dolusu dayak var. En içten duygularımla lütfen şu kızı senaryonun bir yerinde öldürsünler ve anlamlandıramadığım hayranları için de kaza süsü versinler.

    Bölüm finali Ringo'ya rağmen hayli etkileyici. Galiba yavaştan serinin o ilk bölümlerindeki gizemli yapıya dönüyorlar. Hemen es verip şimdiye kadar öğrendiklerimi listeleme vakti:

    -Ringo'nun ablası 16 yıl önce ölmüş, Ringo da ablasının öldüğü gün doğmuş.
    -Sho ile Kanba da aynı gün doğmuşlar ve bir şekilde Ringo'nun ablasının ölmesinden sorumlular.
    -Masako ile Kanba'nın daha eskiye dayanan bir mazileri var, yeni tanışmadılar.
    -Masako'nun kardeşi Mario da aynı Himari gibi penguen şapkası takıyor.
    -Masako'nun elinde sadece geçen hafta aldığı yarım günlük var, diğer günlüğün kimde olduğu belli değil (Büyük ihtimalle Yuri'de, yani Tabuki hocanın etrafındaki sarışın hatunda).

    Resim şekilleniyor sanki. Masako/Ringo'nun tek hedefi Kanba/Tabuki ile birlikte olmak. Masako/Kanba'nın günlüğe ihtiyacı var çünkü kardeşi Mario/Himari'nin yaşaması buna bağlı. Ringo'nun daha önce gösterilen doğum günü 20 Mart 1995. Bu bölüm finali de başta olmak üzere seride sıkça gördüğümüz bu 95'in birçok anlamı olabilir ama büyük ihtimalle olayı bu saldırıya vardıracaklar. Gerçek hayattan böylesine ciddi bir referansı kullanırsa serinin nerelere varabileceğini kestirmek çok güç.

    1 Görüş:

    1. Animenin kalitesi bayağı düşmüştü. 3-5 bölümdür sırf penguenler için seyrediyordum, seyretmeyede değiyordu. Bu bölümde işler biraz değişti çünkü bayağı bir soru ve sorun bıraktılar geride. Ringonun geçmişi, kardeşler ile bağlantısı, ulaşacağı mutlu son. Ringo birkaç bölüm daha animeyi götürecek gibi. En azından animenin havası Masako ile tolere edilebilecek bir düzeye indirgendi.

      2 numaralı penguenin bölümdeki yeri de çok önemliydi bence. O ciddi konuşmanın ortasında yellenip havalanan bir penguen... Tek kelime ile muhteşemdi.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi