• Kyoukai Senjou no Horizon


    Kyoukai Senjou no Horizon

    Uzak bir gelecekte, insanlar tahrip olmuş Dünya'yı terk etmiş ve daha nicelikli bir dünya olan Tenjo'ya yerleşmişlerdir. Lakin Tenjo ve nedensellik ilkesi bir savaş sırasında çöker ve insanlar da Shinshu bölgesi hariç yaşanamaz bir gezegene dönüşen Dünya'ya geri dönerler. Shinshu herkesin sığacağı kadar büyük olmadığı için insanlar bu bölgeyi klonlar ve paralel dünyada "Juso Sekai"yi yaratırlar. Tenjo ve nedensellik ilkesini yeniden inşa edebilmek için insanlar M.Ö. 10000 yılından itibaren tarihi yeniden türetmeye başlarlar. Bu süreç devam ederken M.S. 1413 yılında Shinshu'da bir savaş patlak verir ve Juso Sekai bizim bildiğimiz dünyanın içine çöker.

    Yönetmen: Ono Manabu
    Senarist: Urahata Tatsuhiko

    Fragman

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi