• Deadman Wonderland - 12



    Genkaku'nun dediği gibi: Can çekişen bir kediyi öldürmek, ona iyilik yapmaktır. Bu seriyi de mümkün olan en kısa sürede bitirmek ona bir iyilik yapmaktı ve nihayet bitti. Açıkçası son 5 haftadan hiçbir şey anlamadım. Ehil bir yönetmenin elinde toplam 15 dakikada anlatılacak malzeme Hatsumi Kouichi yönetiminde 5 bölüm sürdü. İşin en fenası, bu 5 bölümde anlattıp seriyi taşıdığı nokta ehil bir yönetmenin elinde en az 10 bölümde anlatılırdı.

    Seri boyunca aynı lafı tekrar etmekten gına geldi ama finalde bile tempo değişmedi. Yine iki bölümü rahatlıkla dolduracak kadar çok şeyi 5-6 dakikaya sığdırmaya çalışan bir yönetmen performansı izledik. Suçu belki de senarist Mutou Yasuyuki'ye atmam lazım, bilemiyorum. Bir serinin final bölümünü çekeceksiniz ve neredeyse en mühim dakikaları yan karakter Genkaku'ya adıyorsunuz. Yapmayın demiyorum, yine yapın ama son bölümde yapmayın.

    Ganta gibi sürekli kör topal ilerleyen anime 26 Ekim'de gelecek OVA'ya pası atarak kapanışı yaptı. Ne büyük facianın neden kaynaklandığını anladık, ne de Shiro'nun seceresini. Daha bilinmeyen çok şey var. Misal, Ganta ne ara herkeslerle arkadaş oldu? Neden Owl'un grubu bu yerden bitme delikanlıya bu kadar güvendi? Yine başka gösterilecek yer yokmuş gibi bu bölümde çokça süre alan Toto'nun olayı ne? Makina bir ara hapishane müdürünün odasına çıkmıştı, içeri alınmayınca küsüp tatile mi çıktı? Ve bunun gibi bir sürü soru var bende, cevaplarını hiç umursamadığım.

    Bu seriyi de keşke birileri FMA'da olduğu gibi en baştan ele alsa, hiç sansürle uğraşmadan hakkını vererek 26 bölüm çekse... Belki yıllar sonra gerçekleşir ama mevcut haliyle Deadman Wonderland bence sezonun en şişirilmiş ikinci balonu oldu.

    2 Görüş:

    1. ellerinde müthiş karakterler ve orjinal bir senaryo varken bir iş nasıl batırılabilir ki? sorusunu pek güzel cevapladılar hakkaten, benim için de tam bir hayal kırıklığı oldu. sansürsüz ve 26 bölüm olmalı dileğine katılıyorum. fma gibi efsane bir seri olma şansı vardı, tüh diyorum.

      YanıtlaSil
    2. ilk bölümlerini izlediğimde tamam on numara anime dedim ama tabi sonra bildiğin bokunu çıkardılar bende kimseye tavsiye etmem.güzelim konunun içine ettiler koydular.halbuki ne güzel başlamıştı

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi