• Deadman Wonderland - 11



    Vay be! Demek hala saçmalamak için süreleri kalmış. Nagi iki bölüm önce savaştığı, karısını ve henüz doğmamış çocuğunu öldüren Genkaku'nun olduğu karanlık tarafa geçiyor. Ganta gelip herkesi kurtarmak için yine salak salak çığırırken Nagi "şu an tamamen aklım başımda" diye bir laf söylüyor ve önüne gelen herkese kan bombaları fırlatıyor... Bir dakika, ne?! Hadi aklın başında olması bu hapishanede iyice fıttırdığının bir göstergesi diyelim. Eh, o zaman ne diye herkese dalıyorsun? Tarafsızlaştığını mı anlamamız isteniyor? Bu ne yaman çelişkidir arkadaş, bu nasıl bir dengesizliktir?

    Ganta iki saat Senji'den ders almakla meşgul. Öncesinde ağlama nöbeti geçirmese olmaz tabii. Toto ismindeki bir karakterle tanışıyoruz. Haftaya seri bitiyor ama olsun. Shiro hala gidip belaya konma sevdasında. Karako ise bir saat plan yapıp kılık değiştirmesine rağmen şahane bir şekilde hemen konuşarak kimliğini açık ediyor. Te yarabbim ya! Serideki herkes ne ara bu kadar embesilleşti!

    Tamaki hapishanenin resmen patronu olmuş. Hükümet yetkililerini konser falan vermekle meşgul. Arkada da Nagi delirmekle meşgul. Yahu bu seri ne zaman bu kadar basitleşti? 2. sezon geyikleri de şimdiden başlamış. Bir sezon daha yine böyle devam edecekse bence hiç kasmasınlar, komik oluyorlar. Manglobe'tur deyip hayaller kurduk, reva gördükleri anime ne hallere geldi. Bir de animasyonu değiştirmişler ki feci eğreti durmuş. 10 bölüm ver Shounen'i, sonra gel Kemonozume'den esinlenmeler kasmaya çalış. Akıl var mantık var, ne yazık ki Deadman Wonderland'de ikisi de namevcut. Bitse de gitsek ya, ne şevk kaldı ne istek.

    2 Görüş:

    1. Deadman Wonderland kadar boş bir anime/manga olamaz. Mangayı okuyor musunuz bilmiyorum fakat bir sahnede "Dünyanın en azılı/kötü 2 katili" diye tanıttığı karakterleri, 3-4 sayfa sonra hiçbir şeylerini göstermeden öldürmesi, mangakanın ne kadar boş olduğunu gösteriyor bana.

      %500 Oranla belli ki en sonda Ganta vs Shiro gibi bir şey görücez. İşte o zaman aradaki tüm bölümleri atlayıp final bölümüne bakmayı düşünüyorum. O zaman kadar DW'ye hoşçakal demekten başka çare kalmıyor.

      Tavsiyem sizin de böyle bir anime için vakit harcamamanız, fakat eğer başladığı işi bitirmeyince bir tuhaf olan kişilerdenseniz, durum çok vahim :)

      YanıtlaSil
    2. Hayır, mangayı okumuyorum. Bilgisayar ekranından manga okumayı pek de beceremiyorum, gözlerimi çok yorduğunu fark ettim.

      Final haftaya yapılacağı için iş işten çoktan geçti. Favori stüdyom Manglobe işin arkasında olduğundan başlamadan önce büyük umutlarım vardı ama 5. bölüm hariç hiçbir beklentimi karşılayamadılar. Artık haftaya neler olacağını da pek umursamıyorum açıkçası.

      Siz demeye gerek yok, "sen" denmesini tercih ederim :)

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi