• Otona Joshi no Anime Time: Kawamo o Suberu Kaze



    NHK tarafından yetişkin kadın izleyici kitlesi için hazırlanan Otona Joshi no Anime Time serisinin ilk bölümü Kawamo o Suberu Kaze, 5 yıl aradan sonra yeniden memleketine dönen 33 yaşındaki Noriko'nun hayatından ufak bir kesit sunuyor bizlere. ABD'de yaşamakta olan Noriko yanına aldığı 4 yaşındaki oğluyla hiç tereddüt etmeden bırakıp gittiği evindeki yaşantının ve geçmişte verdiği kararları bir kez daha gözden geçiriyor.

    Lise boyunca babasının pastahanesinde kendi okulundan, içine kapanık bir oğlanla birlikte çalışan Noriko bu oğlana karşı ilgi duymakta ama onun kabuğunu bir türlü kıramamaktadır. Aradan yıllar geçer ve evlenmesine birkaç gün kala nihayet Noriko içindekileri dökme cesaretini gösterir. Adamın "kal" ısrarlarına rağmen evlenip Amerika'ya taşınma fikrinden caymayan Noriko istediği gibi bir yaşam sürmüş ama o leziz tatlıları bir daha asla tadamamıştır.


    Öncelikle, anime sektörünün böylesi yapımlara ihtiyacı var. Minimalist olsa bile arkası gelmeyen ve birbirini sürekli taklit eden fanboy animelerinden başka bir şey izlemek isteyenler için bunun gibi girişimler bulunmaz nimet. Bu serinin sırf yetişkin kadınları hedeflemesi bile başlı başına bir devrim sayılabilir. Şimdilik tek bir bölüm yayınlanmış olsa da yakın gelecekte devamının geleceği de kesin.

    Hikayeye gelecek olursak anlatımın da yine yetişkinlere özgü olduğunu kabul etmemiz gerek. Hali hazırda bir filme konu olabilecek kadar ciddi içeriği ve bunu oluşturan ağır metaforları bu animenin yerini bir çıta daha yukarıya taşımış. Özellikle Noriko'nun şehri çevreleyen nehirlerle ilgili yaptığı monolog ile dişi nehrin tutucu ve muhafazakar yanını eleştirdiği sahneler bu kadının da iç dünyasını yansıtmakta. Ablası gibi paketlenmiş ve geleceği "kader" tarafından tüm detaylarıyla çizilmiş bir hayatı sürdürmek yerine maceraya atılmayı seçmesi de onun karakterini tanımamız için yeterli. Yeniden memleketine gelip hiç değişmemiş ev hayatıyla "dışarıdaki" hayatını karşılaştırdığında bile yaptıklarından pişmanlık duymuyor ve ayağına kadar gelen son şansı da elinin tersiyle itmeyi seçiyor. Noriko arkasına dönüp baktığında hala çok mutlu olduğunu söyleyebiliyor. Yalan veya değil ama tercihlerinden emin.

    Animasyona değinmeden geçmeyelim. Özellikle arka planlar ve sabit karelerde çizim kullanmak yerine gerçek görüntüler üzerinde efekt kullanmayı seçmişler. Başta çok yadırgasam da bir süre sonra alışıyorsunuz ama yine de bir animede bu tip tercihlerin anlatımın gücünü zayıflattığına inanıyorum. Dilerim takip eden bölümlerde bu teknikten vazgeçerler.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi