• Moshidora



    Beyzboldan nefret eden Minami hastanede ölümcül bir hastalıkla boğuşan arkadaşı Yuuki için okul takımının başına geçer. Yöneticilik konusunda hiçbir şey bilmediği için işletme dünyasının dehalarından sayılan Peter Drucker'ın bir kitabını alarak işe başlar. Zaman geçtikçe kitaptaki konuları takip ederek takıma uygulamaya çalışan Minami başarıyı yakalamak için farklı stratejiler denemek zorunda kalır. Sürekli yenilip herhangi bir uyuma sahip olmayan takımı ayağa kaldırmak ve ulusal finallere götürmek Minami'nin umduğundan çok daha zor olacaktır.


    Yayın tarihi iki kez ertelenen Moshidora hafta içi her gün yayınlanıp 2 haftada tamamlanan çok nadir serilerden biri. Toplam 10 bölümlük nefesi birçok şey için yeterli olmasına rağmen elemelerdeki maçlara kesinlikle yetmedi. Özellikle Minami'nin başa geçip bilfiil idarecilik "oynadığı" bölümler eğlenceli. Bu süreçte onunla birlikte biz de işletme konusunda pek çok şey öğreniyoruz. Sürekli geliştirmeye çalıştığı takımın farklı dinamiklerden nasıl beslendiğini ve hatalarından ders çıkararak hep daha iyiye gittiğine tanık oluyoruz. Fakat özellikle kapanıştaki turnuva maçları bir felaket. Yanılmıyorsam 7 veya 8. bölümde turnuva başlıyor ve bizim takım aynı bölümün sonunda 5 maç yaparak çeyrek finale çıkmış oluyor. Geçen sene her önüne gelene yenilen takımın sadece bir kitap ve o kitabı okuyan Minami sayesinde yaşadığı inanılmaz çıkışa tanık oluyoruz.


    Genel olarak Moshidora iyi bir animasyona, fena sayılmayacak müziklere sahip vasat bir anime. Minami'nin referans gösterilen kitaptan okuyup takıma uyguladığı teknikler ise çok inandırıcı değil. "Şunu yaparsan sonucu bu olur" gibi felaket didaktik bir anlatımla yerlerde sürünen bir takımın ya da herhangi bir topluluğun bu kadar kısa sürede başarıya koşması bana pek mantıklı gelmiyor. Finalin ardından sorulan "ya herkes bu kitabı okusaydı?" sorusu ise saçma. Evet, herkes bu kitabı veya herhangi bir işletme kitabını okusa organizasyonlarda kısmen bir yükseliş görülebilir ama hiçbir ışık vermeyen bir beyzbol takımının sırf bu kitapla başarılı olması bana "yaptım, oldu" kolaycılığında geldi. Sonlardaki muazzam sert dramatik bölümü bir kenara bırakırsak bir hayli sıradan sayılan Moshidora en nazik şekilde ifade edeceksem "hafif" bir seri. Ne de olsa Cross Game izledi bu bünye.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi