• Supernatural The Animation 17-18


    Rising Son

    Azıcık daha zorlasalar hiç erinmeden 6 sezonluk diziye başlayacağım. Böyle doğru bir yönetim olmaz!

    Serinin bitmesine 5 bölüm var ve hala karakter gelişimi yapabiliyorlar. Sam'ın ilk bölümlerden beri "özel" biri olduğunu biliyorduk da bu özellik nereden geliyor onu kestirememiştik. Şimdi bu eksiğin için bir nebze olsun dolduruldu. Hala Sam nelere kadirdir bilmiyoruz ama gelecekte insanlık adına büyük bir tehdit olabileceğini öğrendik. Kardeşlerin küçüklük yıllarına giden bölümde yine Şeytan ile anlaşma yapmış bir iblis Winchester ailesinin başına musallat oluyor. Baba John gerçeği kabullenmekte zorluk çekerken Dean nasıl bir ağabey olduğunu gösterme şansı yakalıyor. Bölüm gerçekten harika, başından sonuna nefis bir şekilde yönetilmiş. Bu seriye başlarken beklentilerim çok düşüktü ama artık muazzam bir finalden aşağısı beni kurtarmaz.

    Crossroad

    Seride gerilim veya aksiyon başladığında kullanılan tek bir melodi var. Şimdiye kadarki 17 bölümdür aynı melodi çalındı ama hiçbiri bu bölümdeki kadar tüylerimi diken diken etmemişti. Dean nihayet babasının neler çevirdiğini anlıyor ve yaşadığı ikilem onu derin bir depresyona sokuyor. Tabii o kadar iyi yazılmış ki senaryo hayran kalmamak elde değil. Şeytanla yapılan anlaşma Dean'i kurtarmak için ama Dean'in de zamanı geldiğinde Sam'ı öldürebilmesi için. 6 sezondur devam eden ve 40 dakikadan oluşan bölümleri 22 dakikalık 22 bölüme sığdırmak muhteşem bir başarı. Aoi Bungaku gibi harikulade bir uyarlamalar bütününde çalışan ikili Ishizuka Atsuko ve Miya Shigeyuki bence bundan sonra hiç ayrılmayıp yeni projelere devam etsinler. Resmen yılın sürprizi oldu Supernatural.

    2 Görüş:

    1. Yılın sürprizi olmasına katılıyorum. Özellikle Marvel karakterlerinin bayağılığından sonra böyle başarılı bir anime doğrusu beklemiyordum. Son 4 bölümü merakla bekliyorum.

      YanıtlaSil
    2. Bu ayın 27'sinde son parti çıkıyormuş. Herhalde ay sonu gibi fansub gruplarının elinden geçmiş olur.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi