• Supernatural The Animation 9-10



    The Spirit of Vegas

    Ha ha ha! Harika bir bölüm yahu! Bilemiyorum kaçıncı dakikada başladı ama bitene kadar kendimi gülmekten alıkoyamadım. Level E'nin vites küçülttüğünden bahsediyoruz da Supernatural'ın gaza gelmesine ne demek lazım! Uzun zamandır bu kadar eğlenceli bir şey izlememiştim.

    Las Vegas'a gelen kardeşlerden Dean kendini kumara veriyor ve talihi de yaver gidince masadan kalkmak bilmiyor. Lakin krupiye çok şanssız ve feci şekilde kaybettiği için onu masadan alıyorlar. Adam iki adım gitmişken kafasına avize iniveriyor. "Şans sonsuza kadar sürmez ama uğursuzluk ölene dek" son sözleriyle adamı uğurluyoruz ve talihsizlik koltuğuna Dean'i geçiriyoruz. Bu noktadan itibaren işler yokuş aşağı bir hızda. Dean'in başına gelenler zaten komik ama onca badire atlattıktan sonra ED'nin akabinde gelen sevinci görülmeye değer. "Sam, bak 2 dolar kazandım." Kesinlikle çok komik bir bölüm.

    Moonlight

    Vay anasını sayın seyirciler! Ekranlarımızda görmek istemediğimiz, zihinlerimizden silmek istediğimiz bölümler bunlar!

    Ya 9. bölümü izliyorum, "tamam" diyorum "bu Supernatural iyi yolda". Geçiyorum hemen ardından 10. bölüme "eyvah" diyorum "bu bölümü stajyere mi çektirmişler". Oluyor mu oluyor, bu kadar kötü bir bölüm çekilebiliyor. Kurt adam (kadın), takipçi vs. olaylarıyla derdim tabii ki yok. Ben birkaç sahneye takıldım ve herhalde çektiğim sürümde bir hata var diye düşündüm. Başka izahı olamaz çünkü. Kadın 1 gece dönüşmezken ertesi gece dönüşüyor ama biz o kısmı hiç görmüyoruz. Kardeşler bir kurt adamı iple bağlayınca sorun çıkmayacağını düşünüyorlar, halbuki o kadar salak veya tecrübesiz değiller. Kadın son nefesinde bir şey diyecek ama kelime çıkmadan ED akmaya başlıyor. Anlamadım gitti, bu bölümü izlemedim sayayım daha iyi.

    2 Görüş:

    1. Konular hep diziden alınma sanırım. :)

      YanıtlaSil
    2. Dizinin sadık bir takipçisi olmadığımdan emin değilim ama başka yerlerde okuduğum kadarıyla evet, diziyle paralel bir ilerleme mevcut. Sadece ufak değişiklikler yapıldığı söyleniyor.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi