• Level E - 10



    Boy Meets Girl

    Komediyi rafa kaldıran bölüm yeniden Color Rangers'ı başa geçirdi. Yalan makinesi ayarında ölümcül bir deniz kızını kurtarmak için toplanan çocuklar güçlerini kullanarak bir kez daha kötülerin korkulu rüyası haline geldiler. Bölümde Prens'in veya Kraft ile ekibinin bulunmayışı otomatik olarak gülme şansını sıfırlarken Shimizu'nun aralarından ayrılacak olması bölümü iyice dramaya kaydırdı. Sönük ve Level E sıradışılığından çok uzak kalan basit bir bölümdü.

    O kadar boktan bir haftaya denk geldiği için şimdi üzerine ne söylesem boş aslında. Birkaç sahnede siyah beyaz çalışmaları dışında animasyonda da konuda da hiç ilerleme kaydedilmemişti. Haliyle benim de aklımdan silinip gitti. Kalan üç bölümde yeni arc(lar) işlenecek, o yüzden bu bölümü yayınlandığı haftanın yarattığı tahribatla unutup gidelim bu seferlik.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi