• Gosick - 9



    Blue Roses Bloom in the Cannibal Department Store

    Yeni arc başladığı için işleri bir hayli ağırdan almak en iyisi demişler. Kujo'ya ablasından bir kimono gönderilir, birkaç siparişle birlikte. Bunları almak için şehre inen oğlan burada gezinirken onu buyur ederler (!) ve kendini bir binanın üçüncü katında, aslında girmemesi gereken bir odada bulan Kujo azıcık panikler. Mavi gül sipariş eden ablasının isteğini yerine getirmek için arayışını sürdüren Kujo yine girmemesi gereken bir kata gider ve bu seferde bir kutuya konmuş genç bir kızla karşılaşır. Kızın çığlıkları arasında yere düşer ve soluğu hemen Grevil'in yanında alır. Grevil gerçek bir moron olduğunu kanıtlamak için olay yerine gider ve hiçbir şey bulamayıp hemen suçu Kujo'ya atar. Kujo telefonla Victorique'e ulaşmaya çalışır ama konuşmanın ortasında hat aniden kesilir. Birileri Kujo'yu kaçırmışlardır.

    Şimdiye kadar bu seriye yapılan en büyük eleştirilerin başında V'nin olayları çok çabuk çözmesi geliyordu lakin bu bölümle birlikte bu eleştirilere V hariç tüm karakterlerin ve senaryonun mallığını da eklesek iyi olacak. Birincisi Kujo nasıl oluyor da sırf tarife uyan birine benziyor diye elini kolunu sallayarak gerçek elmasın olduğu yere girebiliyor? İkincisi kutudaki kız nasıl bir tutsak ki elleri bile bağlı değil? Üçüncüsü kız neden kutudan çıkmışken kaçmayı düşünmüyor da gidip saklanıyor? Dördüncüsü Grevil hangi enlem ve boylamda dedektif olmayı başarabilmiş ki şüphelilerin hiçbir şey yapmadan mal gibi Kujo'yu bekleyeceklerini düşünüyor, beklemediklerini görünce suçu Kujo'da bulabiliyor? Falan filan...

    Gerçekten bayağı saçmaladıklarını düşünüyorum. 24 bölüm süreceği kesinleşince sanki yapımcıların üzerine bir rahatlık çöktü. İki haftadır hiçbir şey üretemiyorlar, ürettikleri de son derece abuk subuk bağlantılara dayalı. Bir polisiyede tesadüf olmamalı ama neredeyse her saçmalıklarını açıklamak için rastlantılara bel bağlamışlar. Haftaya ünlü sihirbaz geliyor, herhalde en büyük yapbozun başrolünde V'nin annesi Cordelia ile birlikte bu adam var ki ısıtıp ısıtıp karşımıza sunuyorlar. Maalesef kötüye gidiyor Gosick, daha çok bölüm var tabii ama bir an evvel saçmalıklardan arınmış bölümler gelmezse daha da kötüye gitmesi olası.

    1 Görüş:

    1. Bu bölümle birlikte seriyi bırakıyorum. 13 bölüm olsa dişimi sıkacağım da 24 bölüm... Düşününce bile tüylerim diken diken oluyor :D

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi