• Bokurano



    Uninstall

    Dikkat! Dikkat! Bu anime insanlarda sinir bozukluğuna yol açıp depresyona mahal verebilir. Çaresizlik ve umutsuzluk denizlerinde izleyiciyi tek başına bırakabilir. Çoğunlukla öfke ve üzüntüden göz yaşlarına boğup her fırsatta bam telinize basabilir. Moraliniz ve hatta neşeniz en üst düzeydeyken, güneşli günlerde izlemeniz önemle tavsiye edilir!

    Bokurano bilim kurgu ve slice of life türlerini nefis bir şekilde harmanlayan 24 bölümlük bir seri. Kitou Mohiro'nun mangasından uyarlanan ve yönetmen Morita Hiroyuki tarafından oldukça değiştirilen anime 2007 yılında ekranlara gelmiş. 15 çocuk yaz kampı gibi bir etkinlik için toplanır. Kumsalda gezinirlerken bir mağaraya girer ve orada ilerlerken bilgisayarlarla donatılmış bir oda bulurlar. Bir süre sonra odanın sahibi adam yanlarına gelip kendini tanıtır. Kokopelli ismindeki bu adam tasarladığı bir bilgisayar oyunundan bahseder ve beta kullanıcı olmaları için çocuklardan yardım ister. Oyunda 15 düşman ve bu düşmanlarla savaşacak dev bir robot bulunmaktadır. Çocuklar bu teklifi kabul ettikten kısa bir süre sonra ilk dövüş gerçekleşir ve Kokopelli ortadan kaybolur. Dövüşme sırası çocuklara geçmiştir.


    Dev bir robot bulunan bir bilim kurgudan ne beklersiniz? Mecha türünün klişeleşmiş dövüşlerini mi? Büyük patlamalar ve müthiş tempoda bir aksiyon mu? O zaman bu yazının devamını okumayın. Ben bir bilim kurgudan en başta özgün bir fikir beklerim. Saçma olabilir, elbette ki sürrealist olabilir ama her yönüyle kendine ait bir duruşu sergiler. İşte Bokurano bu bahsettiğim özgün fikre sahip bir seri. Serinin ortalarına kadar çocukların ne için savaştıklarını öğrenemiyor ve sürekli onları birbirlerine yapıştırmak için detaylar arıyoruz fakat bu nafile bir çaba. Çocukların aynı yaş skalasından gelmeleri hariç hiçbir ortak özellikleri yok hatta hepsi birbirinden alabildiğine farklı karakterler. Kadro bu kadar ayrıksı, dananın kuyruğunu koparan dövüşler neredeyse 3 dakikayı geçmeyecek kadar kısa ama o özgün fikir -biraz da abartırsak- bir keşif niteliğinde. Spoiler vermekten kaçınmak için kırk takla atmaktayım çünkü serinin en önemli noktası olan bu muhteşem bilim kurgu fikrini öğrenmek tüm keyfinizi başlamadan söndürebilir.


    Animenin artılarından bir diğeri çok iyi yönetilmiş olması. Her bölümde, hiçbir ilerleme kaydedilmiyor gibi görünen bölümlerde dahi hikayeye bir şekilde eklemeler yapılıyor. Karakterlerin pilot koltuğuna oturacakları kesinleştiğinde onların geçmişlerini tanıyor ve nasıl dünyalardan çıkıp geldiklerini öğreniyoruz. Çoğu zaman (hatta her zaman) dramatik bir atmosfere yol açan bu karakter gelişimleri çocukların ideallerini, hayal kırıklıklarını, uğrunda savaşacak bir amacı aramalarına yol açıyor. Bir noktadan sonra işin içine politik unsurlar da katılıyor ve bilim kurgu olmasına rağmen Bokurano günümüz dünyasını bu yolla eleştirme şansına erişiyor. Çocukların gelişimlerine odaklandığımız zamanlarda bu masa başı oyunları ilgimizi başka yöne çekiyormuş gibi görünseler de her bilim kurguda bulunabilecek "ya gerçekleşirse" ihtimalini es geçmeme açısından son derece gerekli bir yan konu olarak animeye farklı bir değer katmayı başarıyorlar.


    Serinin aksayan kısımları da yok değil, en azından kurguda bir miktar değişikliğe gidilebilirmiş. Bölüm başında her karakteri tanıdıktan sonra pilot koltuğuna oturacağını öğrenmiş oluyoruz. Belki serinin erken bölümlerini birkaç karaktere ayırsalar ve ilerleyen bölümlerde Zearth (çocukların robota verdikleri isim)'ün kontrolünü onlara verselermiş biraz çeşitlilik sağlanabilirmiş. Öte yandan yönetmenin böyle bir seçimde bulunması serinin özellikle ortalarına denk düşen bölümlerde inanılmaz bir tempo kazanmasına yol açmış. 8-16 arası bölümlerde öyle bir rotasyon yaşanıyor ki arka arkaya izlemekten kendinizi alamıyorsunuz. Bahsettiğim kurgu çeşitliliğini böylesi bir devamlılıkta kapatmış olması ilk ve (şimdiye kadarki) son tv dizisini yöneten Morita'nın büyük başarısı bana kalırsa.

    Nihayetinde Bokurano çok sağlam bir seri, bilim kurgu türünün ise şaheserlerinden biri. Melodrama ve ajitasyona hiç kaçmadan gerçekleri en çıplak halleriyle sunan ve seyirciye kendini sempatik göstermekle hiç uğraşmayan nefis bir anime. Cüretkar, vahşi, acımasız. Bilim kurgu sevenlerin bir an önce, kaliteli anime arayanların ölmeden önce izlemeleri gereken nadide eserlerden biri.


    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi