• Fractale - 8



    Secrets Underground

    Fractale'ın bir sıkıntısı var (Sergen Yalçın'la). Ne zamanki asıl konuya dair bir bölüm çekiyorlar, hiçbir filler kullanmamaya gayret ediyorlar o haftayı mutlaka çok aceleye getirmiş oluyorlar. Buradaki hata serinin genel temposunun sürekli dalgalı kur izlemesi. Bir haftayı çamaşır asmakla geçiren karakterler ertesi hafta patlamalardan kaçıp kurşun yarasıyla can çekişebiliyorlar. Dolayısıyla ister istemez bir tutarsızlık oluşuveriyor. İlk bölümlerde azıcık detay kullanıp çoğunlukla karakterlere yoğunlaşmışlardı ki bu gayet anlaşılabilir lakin o sayıca az detaylar şimdikilerden çok daha kalıcı bir izlenim oluşturmuştu. Oysa bu bölümde neredeyse serinin bugüne kadarki en önemli bilgilerine ulaştık. Bir hafta sessiz kalıp ertesi hafta çok şey anlattıkları zaman yapımcıların sanki hep ezberden konuştuklarını ve arada bir hafızalarını tazelemek için duraksadıklarını düşünüyorum.

    Clain vurulmuştu ve Tapınak mensupları Phyrne'i almaya gelmişlerdi. İkisini de alıp Tapınak'a geri dönüyorlar ve ilk kez şu meşhur Tapınak'ı görme şansını buluyoruz. Baba dediği adam tarafından istismar edilen Phyrne'in durumu mide bulandırıcı, öte yandan Clain ise müşahede altında ama ikisi de Tapınak tarafından tutsak alınmış durumdalar. Nessa inanılmaz bir öfkeyle gelip ortalığı yıkınca önce Phyrne kaçma şansını buluyor, sonrasındaysa çok zorlama bir tesadüfle Clain gruba katılıyor. Akabinde Clain'in gördüğü Nessa/Phyrne klonları Tapınak'ın "anahtar" üretim merkezini gözler önüne seriyor. Gerçi hala anahtarın nasıl veya niçin Fractale sistemini etkileyeceğini bilmiyoruz ama nerede yapıldıklarını artık öğrenmiş bulunuyoruz.

    Lost Millennium'un diğer gruplarından birinin lideri olan Dias'ın işlere burnunu sokmasıyla gelecek haftaya malzeme atan final herhalde kimseyi şoke etmemiştir. Elbette ki sığınağa son anda girmeyi başardılar. Bu kadar şey anlatmasına rağmen yine hiçbirini açıklamayan seri kör topal ilerlemesini sürdürüyor. Clain'in tüm bu olan bitendeki rolü ne? Phyrne neden anahtar? Nessa neyin nesi? Tapınak'ın amacı sadece anahtarı üretebilmek mi? Hamilelik kontrolü ne iş... gibi sayısız soruma kalan bölümlerde yanıt verirlerse hakikaten mucize yaratırlar ama maalesef hiç ümidim yok.
    Yafta:

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

    Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)
     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi