The One Who Devoured God
Belki de tüm serinin en iyi yönetilen bölümü!
Geçen hafta Father'ın eriştiği mertebenin nasıl alaşacağı edileceği bu haftanın en büyük problemiydi. Bana göre gereğinden de fazla hızlı bir çözümle bu sorun aşıldı. Aslında kalan 4 bölümü bu sorunun çözümüne kafa patlatarak geçiren karakterler görmeyi kesinlikle istemiyordum fakat Hohenheim'ın hemen devreye soktuğu planı da açıkçası pek içime sinmedi. Yine de ellerini çabuk tutup yeni bir maceraya girişmelerini takdirle karşılıyorum. Demek ki FMA'nın daha anlatacak çok şeyi bulunuyor.
Yönetimi yüceltme nedenim de basit: Bölüm aniden açıldı ve animelerin final bölümlerinde görmeye alıştığımız bir şekilde OP hiç kullanılmadı... ta ki o âna dek. Yanılmıyorsam 6. dakika gibi OP'yi usulca duymaya başladık. Ama o kadar kilit bir sahneyle bu melodi kulağımıza çalındı ki bu haftadan itibaren son OP'yi serinin en iyi giriş şarkısı olarak düşünmeye başladım. Scar ile Bradley dövüşü de layığını bulan bir hidayete erdirildi. Akabindeyse Ishbalanlıların ne yaptıklarını önceden anlayamadığımız plan devreye sokuldu. Burada Scar'ın dem vurduğu terimler beni pek sarmıyor. Manga takipçilerini, sıkı FMA hayranlarını sarabilir yine de.
Father'ın hızlı reaksiyonu kalan bölümlerin kaderini çizecek. Öyle görünüyor ki bu bölümde ortaya çıkartılan yeni problem de kalan 3 bölümün konusu olmakla yetinmeyecek. Yeni dertler, çözülecek yeni meseleler yaratılacaktır. FMA'nın güzel yanı da bu zaten. Her bölümüyle daha da genişleyen, sığmak için yeni bir kap arayan bir seri. Ed'in Pride ile hesaplaşmasında Kimblee'nin bir anda görünmesi gibi bu seride neyin ne zaman bittiğine izleyici karar veremiyor. Kontrolün bizlerde olmaması da serinin sürekli kendini yenileyebildiğinin bir göstergesi. Manganın son sayısı da yayımlanmışken artık kalan 3 haftanın nasıl geçeceğini de yapımcılar belirleyecek.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.