Light that Was Lost
Yine süper bir bölüm! Otomatiğe bağlandı artık, fire vermeden finale doğru emin adımlarla yürüyoruz. Çok katmanlı bir anlatıma sahip bölüm geçen hafta kaldığımız yerden görevi devralıyor ve finaline kadar da dur durak vermeden ilerliyor. Tam gaz!
Hawkeye ölmek üzereyken Mustang'in seçim yapması gerekmektedir. Felsefe Taşı'nı kullanmayı kabul ederse Hawkeye yaşayabilir ama altın dişli doktorun istediği gerçekleşmiş olur. Mustang iyi bir şaşırtmacayla doktoru kandırır ve gelen takviye destek için yardım kazanır. Chang May ve chimeraların katılımlarıyla iyice güçlenirler ama kötüler tarafından da iki feci takviye gelmiştir: Wrath ve Pride. Wrath düşmanın işini hallederken Pride yine kendi tarafındaki birilerini abzorbe etmekle meşguldür. Sonuçta seride bir ilk gerçekleşir ve Mustang'e zorla transmütasyon yaptırılır. Kalan sağlar faslındaysa Scar ile Wrath arasında son OP'de gösterilen dövüş başlar. Bu dövüşü izleme sabırsızlığı da bitmiş olur.
Mustang kapıdan geçip Father'ın yanına düşer ve böylece beşli kısmen tamamlanır. Tek eksik hâlâ kendine gelememiş Al'dır. Al ise yıllarca beklediği bedenini bulur lakin zayıf düşmüş bedeni bu savaşı kaldıracak güçte değildir. Al bu seferlik zor bir seçim yapar ve bu fırsatı elinin tersiyle iter. Beşli tamamlanır ama Father'ın amacı gelecek haftaya kalır. Chang May yine Felsefe Taşı'na ulaşamamış olur, altın dişli doktor seriye veda edip daha fazla sinirimizi bozamaz ve litrelerce kan kaybeden King Bradley bir türlü geberemez.
Tüm aksiyon ve yapılan seçimlerle geliştirilen konu bir kenara dursun, Father'ın "Gate" ve "Truth" kavramlarını olabildiğince netleştirdiği tiradı çok hoşuma gitti. İnsanların Tanrı dediklerinin "Truth" diye isimlendirildiğini ve transmütasyonu deneyen herkesin, arzularını yerine getirecek organlarını aldığını söylemesi bayağı etkileyiciydi. Gerçi bu tanım "Bağışlayıcı Tanrı"dan ziyade "Acımasız ve Cezalandırıcı Tanrı"ya daha uygun gibi duruyor. Truth'un insanların gözündeki Tanrı'ya eşdeğer olmadığını düşünüyorum. Seride her ne kadar Tanrı'ya girilmese de eşitlik ilkesi üzerinden bir adaletten sürekli söz edildi. Oysa karakterler bazı uzuvlarını kaybetmiş de olsalar transmütasyon amaçlarına sağlıklı bir biçimde asla ulaşamadılar. Tam oturmayan bir parça var ve dilerim bunu da finale kadar açıklarlar.
Destansı bir kapanış oluyor. Seriyi hiç izlememiş insanları ileride bir gün yaşayacakları tecrübeden, izlemek için bitmesini bekleyenleriyse aralıksız geçecek saatlerinden dolayı kıskanıyorum.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.