• Dennou Coil - 5





    Meta-bug Struggle Bus Tour


    Bölümle birlikte seriye yeni bir karakter daha katılıyor. Biyoloji klubü başkanı Haraken sessiz ve içine kapanık bir çocuk. Yine de bir şekilde Fumie'nin yanıp tutuştuğu başkanlığı hak etmiş ve bu yüzden Fumie tarafından azıcık kıskanılıyor. Daichi ve çetesi Isako tarafından keklenip metabug aramak için yola koyulduklarında Haraken de Fumie ve Yasako'ya yardım etmeyi kabul ediyor. Bölümün finalinde görüyoruz ki Haraken pek de yabana atılacak bir karakter değil, sükunetinin ardında pek çok meziyetler taşıyan bir delikanlı.

    Isako'nun karakter gelişimi açısından da faydalı bir bölüm oldu. İçinde bir nebze arkadaşlık mefhumu taşıdığından şüphelendiğim sırada insanları kendi emellerine alet etmek için kullanmaktan çekinmediğini gördüm. Bir yerden direktifler alan Isako muhtemelen çok daha büyük bir planın parçası ama bunu şu anda kestirmek imkansız. Onun hangi amaç için uğraştığını muhtemelen Fumie ve Yasako'nun çabaları ortaya çıkaracak. Bir sacchi'yi durdurabilecek kadar maharetli Haraken'i de es geçmemek lazım.

    Şimdiye kadar karakter gelişimi de dahil olmak üzere kendi dünyasını anlatmaya gayret eden seri tahminim o ki 10. bölüme kadar konusu hakkında ipuçları vererek ilerleyecek ve daha sonrasında senaryo dizginleri ele alacak çünkü kısıtlı sayıdaki karakter kadrosu gıdım gıdım ve anlık tepkilerle anlatılıyor ama hâlâ mazileri hakkında bir bilgimiz olmayan iki Yuuko'nun karakteristikleri gizlenmekte. Hele ki ara ara flashback yaşayan ve yaşıtlarının şu anda yaptıklarından bihaber olan saftirik Yasako -muhtemelen- silinmiş hafızasını geri kazanınca asıl fırtına o zaman kopacak.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi