• Cobra The Animation - 10



    Galaxy Knights!

    Serinin sonunu sanırım uzun soluklu bir macerayla noktalayacağız. Ama umarım tahminlerimde yanılırım ve finali Cobra’nın korsan loncasıyla yapacağı güzel bir kapışmayla yaparız.

    Bu bölüme gelince Cobra bir nevi devrimci rolüne soyunuyor. On üç kişilik bir grup Shiva kraliyet ailesine ait olan Shiva kalesini, Kaos ordusunun elinden almaya çalışacaktır. Tabii ki bu grup içerisinde Cobra’da vardır. Gruptaki her bir kişi önem sırasına göre elli iki destesinde ki maça serisinin numaralarını almışlardır. Cobra grubun ası konumundadır. Kaos ordusu da boş durmayıp grubun içine sızmayı başarmıştır. Bu ajanlardan iki tanesi profesyonel katilimiz ve bu serinin taş hatunu olan maça kızlısı tarafından eşek cennetine gönderilir. Kaos ordusunun saldırısı sonucu gruptan bir kaçı daha işin başındayken ortadan kaldırılır. Saldırıdan kurtulan grubun önceliği on üçüncü kişi olan ve onlara Shiva Kalesinde rehberlik edecek Kral’ı köle tüccarının elinden kurtarmak olur.

    Hedefleri açık bir şekilde konulmuş olan aksiyonu bol bir macerayla karşı karşıyayız. Bölüm İlk anda Kagero dağı macerasını andırsa da hemen kendini toparlayıp özgün bir yapıya bürünüyor. Tabii Cobra böyle bir işe neden kalkışmıştır sorusunun cevabını gene hikayenin sonlarında öğreneceğiz.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi