Guild
Serinin 13 bölüm süreceğini öğrendikten sonra bir burukluk oluştu. Böylesine özgün sayılabilecek bir anime senaryosu için kısa tutulacak konu muhtemelen mangasının çoğunu karşılayamayacak. Üstelik epey geniş sayılabilecek bir kadrosu ve her biri ilginç özelliklere sahip karakterleri olmasına rağmen neden bu kadar kısa tutulduğunu anlamak güç. Bir noktadan sonra sadece "SSS grubu üyelerinin Melek ile savaşı"na dönüşecek seri kendi yoluna taş koyacakmış gibi duruyor.
Cephanesi azalan grubun yer altındaki Guild isimli fabrikaya inmeleri ve bu yolculuk sırasında önlerine çıkan tuzaklardan kaçmaya çalışmalarını anlatan bölüm 2/3'lük kısmında mizahi bir anlatım sergilerken Yuri'nin geçmişine dair sahnelerde ağır bir dramı seçiyor. Mizahı elbette kahkahalar attıracak türden değil ki karanlık teması yüzünden böyle olmasını tercih ediyorum. Yuri'nin flashbackinde sergilenen yaklaşım Melek ve Tanrı'ya karşı gelmeyi seçmiş kahramanlarımızın şüphecilik ve reddetme mefhumlarına çok doğru şekilde ortaya koyuyor. Başına gelen felaketlerden sonra Tanrı'yı sorgulamak, "neden ben?" sorusunun cevabını bulmaya çalışmak çoğu insanın gerçekleştirdiği bir süreçtir. Yuri bu bağlamda ölümlüler dünyasının ölüm sonrası hayattaki izdüşümü olarak karşımıza çıkıyor.
Seride dananın kuyruğu Otonashi'nin kaybolan hafızasında kopacaktır. Madem seri 13 bölümle kendini sınırlıyor, o halde gerçekten iyi bir sürprizle bu meseleyi konuya bağlamaları elzem olacak. Mangayı okumadım ama serinin hayrı için Otonashi'nin geçmişini mevcut karakterlerden biriyle kesiştireceklerini düşünüyorum. Fevkalade güzel fikirlerin berbat seçimlerle mahvedildiğine daha önce çok tanık olduk. Umarım Angel Beats bu minimalist tercihiyle yanlış olanı yapmıyordur.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.