Shiba no kagi
Efsane geri döndü sözü bana göre en çok bu yapıma yakışırdı. 80’li yılların kült animesiyle ilk olarak 90’lı yılların ortalarında tanışmıştık. Yüzünü değiştirip, hafızasını sildiren zamanın en çok tanınan uzay korsanı Cobra, hafızasını tekrar geri kazanmaya başlayınca maceralarına kaldığı yerden devam eder. İlk seri tam bu noktadan başlamıştı. O 31 bölümde Cobra’nın sevgilileriyle, arkadaşlarıyla, ezeli düşmanı Crystal Boy ve Korsan Loncasıyla türlü türlü maceralara girip çıkmıştık.
Uzun zamandır Cobra’nın ayak seslerini duyuyorduk. 2009 yılında çıkan ovalarıyla eskileri biraz yad etme fırsatı bulduk. Jane, Dominique, Catherine kardeşleri tekrar hatırladık. Cobra’nın yardımcısı gözbebeksiz Armoroid Lady ve uzay gemisi Turtle beni geçmişe götürerek anılarımda hızlı bir tur atmamı sağladılar.
Ve tabii ki Cobra! Korkusuz, kaygısız, komik, kadın düşkünü, ağzından purosu hiç eksik olmayan, sarı saçları, uyarı levhası gibi görünmesini sağlayan kırmızı elbisesi ve düşmanları tarafından tanımasını sağlayan ve beyin gücüyle çalışan silahı phsyco-gun’ı ile anime dünyasında kolay kolay unutulmayacak bir karakterdir. Hollywood’daki şöhretler kaldırımı gibi bir yer anime dünyası içinde olsa her halde orada izi olması gereken başlıca karakterlerden biride Cobra olmalıdır.
Hiç gelmeyecek gibi düşündüğümüz tarih her zaman ki gibi geldi ve Cobra yeni maceralarıyla karışımıza çıktı. Öncelikle ilk serinin açılış ve kapanış şarkıları izleyen herkesin dilinde defalarca bozuk plak gibi dönmüştür. Yeni serinin açılış şarkısı da eskilerini aratmayacak bir şekilde, kendimizi sanki bir uzay barında içkimizi yudumluyor gibi hissetmemizi sağlıyor. İlk serinin başarısında bana göre en büyük paylardan biride seslendirmeydi. Cobra’nın çılgın, kafayı sıyırmış bir kişilik gibi algılanmasını sağlayan o seslendirmesinden sonra yeni seslendirmenin ağzımda çok kötü bir tat bırakacağını düşünmüştüm. Ama bu korkularım yersiz çıktı ve ilki kadar başarılı olmasa da yeni seslendirme tahminlerimden de iyi çıktı. Çizimler için söylenebilecek veya ilk seriyle kıyaslanabilecek bir durum ortada yok. İlk bölüm itibariyle söyleyebileceğim başka bir durum ise eski serinin atmosferinin korunmuş olduğu. Bu atmosfer içerisinde yabancılık çekmeden rahat bir şekilde nefes alabildim ki bu da çok olumlu bir durum bana göre.
İlk bölüme gelince Cobra, Korsan Loncası tarafından kovalanan bir hatunu kurtarırken, patlattığı geminin parçalarının üzerine düşmesiyle gözlerini hastanede açmak zorunda kalır.
Eski sevgilisi Dominique çok benzeyen bu hatun elindeki Golan gezegeninin kaderini tayin edebilecek bu anahtar nedeniyle Korsan Loncasının temsilcisi Blackborn’ün hedefi olmuştur. Blackborn’ün anahtarı ikinci kez ele geçirme girişimi de Cobra tarafından sekteye uğratılır. Cobra ile Secret (Hatunumuzun adı) anahtarı Golan gezegeninde bulunan profösere ulaştırmak için yola koyulurlar. Böylelikle aksiyonu bol, mistik bir maceraya ilk bölüm itibariyle adımımızı atmış oluruz.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.