The Original Homunculus
Karakterler arası geçişlerde gerçekten başarılı bir yapım FMA. Bazen Brotherhood bazen de FMA dediğim oluyor. Karıştıran varsa diye açıklayayım: FMA derken şimdiye dek çekilmiş/çekilmekte olan/çekilecek her dakikadan, çizilen/çizilmekte olan/çizilecek her manga yaprağından bahsediyorum. Yani Fullmetal Alchemist projesi altında yayınlanan her eseri vurgulamak istiyorum. Brotherhood ise aşikar olduğu üzere sadece bu sene yayınlanan animeyi kapsıyor. Şimdi bu bölümde misal Winry tamirat yaptığı sırada Edward'ın aklına birden Hawkeye geliyor, sonra Hawkeye için ufak bir giriş sahnesi montelenip Selim ile olan buluşmasına hazırlık yapılıyor ve biz hiçbir şekilde bu karşılaşmayı garipsemiyoruz. Zira Edward'ın aklına Hawkeye'ın gelmesinin Edward açısından bir açıklaması var, Hawkeye'ın Selim ile olan karşılaşmasının tüm seri açısından bir açıklaması var. Bu hissettirmeden kurulan geçişler sayesinde yönetmenin herhangi bir müdahelesi yokmuş gibi izliyoruz. Aslında çok müdahelesi var ama bunu bize hissettirmeden bölümü akıtması onun marifetinden ileri geliyor.
Pride ile nihayet şahsen tanıştık. Önce kendini tünellerde gösterdi, sonra da Hawkeye'ın teninde. Doğrusu o veletten Pride'ın çıkacağını hiç kestirememiştim. Bu gelişmeyle birlikte Führer yenilmez bir düşman konumuna geçti sanki. Seri daha uzun. Dedikodular doğruysa önümüzde daha alacağımız 26 bölüm var ki bu da normal bir serinin süresi demek. Brotherhood şimdiye kadar anlattıklarının üstüne dağ bile çıkabilir. "Kardeşlerin bedenlerine dönme" anafikrinde bayağı bir gelişme yaşandı gerçi ama Brotherhood'un güzelliği kendini dallandırıp budaklandırması ve tüm dallarında çiçekler açtırmayı ihmal etmemesi. Severek takip ediyoruz efendim.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.