Ice Queen
Seri iyice yavaşladı derken birden OP'deki son homunculus da devreye girdi. Yeni bir dönemece giren FMA bu dönemde karakter gelişimine ağırlık veriyor. Ishbalan kanı taşıyan Miles ile ilgili sekans da bunun en büyük kanıtıydı. Oliver Armstrong'un strateji uzmanlığını bölüm sonunda görürken, Miles'ın mazisini bölümün hemen başlarında öğreniyorduk. Ama hepsi bir kenara Sloth geri geldi!
İlk FMA'nın üstünden gerçekten çok zaman geçmiş. Ben neredeyse her şeyi unutmuşum. Sloth'u bile hatırlamayacak kadar bunamışım belki de. Maraton şeklinde izlediğim için karakterleri pek özümseyememişim. Bu haftaki bölümü izlerken sahiden de FMA'nın nasıl haftalık izlenmesi gereken bir seri olduğunu anladım. Peşisıra izleseydim muhtemelen serinin temposundaki bu ani değişimleri fark etmeyecetim. Oysaki geçen hafta yerlerde gezinen heyecan oranı şimdi Sloth'un çıkmasıyla bir anda tavan yaptı.
Olivier Armstrong şu ana kadar izlediğim tüm görsellerde minimum düzeydeki istisnalar hariç her sınır muhafızının sergilediği tavırları sergileyen bir karakter: "Buralar benden sorulur." İşine geldiği gibi orduyu dinlediğini de Kimblee'nin sığınma talebine olan yaklaşımından anlayabiliriz. Mustang'in sağ kolu olan Falman'ı da hoş bir sürprizle karşımızda gördüğümüz bölüm bu sezon sıkça izlediğimiz "inşa bölümler"inden biriydi. Bu senenin sonuna dek muhteşem bir bölüm karşımıza çıkacakmış gibi geliyor. Sloth geldi, Scar geldi, Kimblee geldi. Bunlardan müthiş bir karışım çıkartacaktır yapımcılar.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.