The Wind Blows at Home - Part 2
Saldırıdan ağır yara alan tim, Sousuke sayesinde güç bela kaçmayı başarır. Tim lideri mefta olmuş, diğer bir elemanda ağır yaralanmıştır. Buna rağmen kaçarken Gauln’un elindeki nükleer savaş başlığını da götürürler. Tabii ki Gauln’un bunu yanlarına bırakmaya niyeti yoktur. Helmajistani ordusu da nükleer başlığın müstakbel alıcısı olarak timin peşine düşmüştür.
Dağlık ve çorak topraklarda takip devam etmektedir. Sousuke araziyi avucunun içi gibi biliyordur. Timdeki elemanlar bunu sorduklarında kendilerini şaşırtan bir cevap alırlar. Adamımızın 8 yaşından beri bu topraklarda gerilla savaşında bulunduğunu öğreniriz. Sousuke’nin geçmişi önümüzde akarken onun hayatında önemli bir yere sahip olan Zaide ile tanışırız. Sousuke, zamanında çok iyi bir dostu olan Zaide’nin artık hayatta olmadığını söyler.
Lakin kazın ayağının öyle olmadığını bir kez daha öğreniriz. Zaide yaşıyordur ve eskiden aynı tarafta savaşan bu ikili şimdi karşı taraflarda yer almıştır. Yaralı elemana ilaç bulmak için gittikleri kampta, Sousuke yakın zamanda yerlerinin tespit edileceğinden adı gibi emindir. Diğer elemanlara nasıl bir savunma hattı yapmalarını söylerken, diğer bir tarafta da Zaide, Gauln’a çok iyi tanıdığı arkadaşının neler düşündüğünü harfi harfine anlatmaktadır.
Bir sonraki bölümde Zaide ile Sousuke kapışması izleyeceğimiz gün gibi açığa çıktı. Savaş tam bir satranç oyununa döndü. Bölgeler ve tepeler kapıldı. Kimin mat edeceğini tahmin etsem de aksiyonu merak etmiyor değilim. Bu arada timin tek kadın üyesi olan Gray’in doğu Avrupalı olduğunu öğreniriz. Buradan aslında timin uluslar arası bir grup olduğunu anlarız ama Amerikan zihniyeti hakkında düşüncelerimiz pek değişmez.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.