• Guin Saga - 26





    A Journey Begins


    Frong'un nihayet çıkardığı altyazı sayesinde Guin Saga'nın da sonuna geldim. Çok sade bir finalle kapanan seri bölümün de adını verdiği gibi yeni bir maceranın başlangıcını müjdeliyor. Manganın sadece bir kısmını anlatan bu serinin mutlaka devamının geleceğini düşünüyorum. Bu epik hikâyeyi tam olarak aktarmak için 2. sezon veya birkaç OVA kesinlikle gerekiyor. Mevcut durumda Guin'in bile ne olduğunu öğrenemedik ki yanıtlanmamış soruların bir hayli fazla olması yapımcıları devamını getirmeye zorlayacaktır.

    Remus'ün kraliyet koltuğuna çıkışını temeline yayan bölüm dediğim gibi çok sade ve sanki bir finalden de çok uzaktı. Koltuğa kurulduğu anda Rinda'nın algıladığı görüntü Remus'ün içindeki şeytanımsı gücün nelere kadir olacağının ipuçlarını veriyordu. Amnelis'in içtiği antlar, Naris'in meraklı bakışları, Suni'nin bir anda dile gelmesi artık bu serinin karakteristiği oldu. Seri boyunca sarf edilen Argos, Parros, Toras, Kouros, Jarn vb. isimlerin hiçbirini ilişkilendiremeyişimiz de daha önceden içimde yarattığı kuşkuları doğruladı. Mutlaka 2. sezon veya OVA'lı bir devam gelecek.

    Bölüme dairse Istovan ile Guin kapışması aklımda kalan tek sekans. "Ya bırak şimdi, ağzını burnunu dağıtmayayım" diye çekinen Guin'i "bir dayağını yemeden şuradan şuraya bırakmam" diye gazlayan Istovan kendi yolundaki ilk dersi aldı almasına ama aynı zamanda yolun da güzergahını belirledi: Guin'i yenmek. Istovan'ın bunu yapamayacağı gün gibi aşikâr fakat en azından ne gibi taktiklere başvuracağını ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

    Kapanış sırasında çalan "Kanon - This is my road" gerçekten harika bir parçaydı. Bölümün adıyla birleştiğinde bu şarkı bile serinin rotasını anlatmak için yeterli. Guin Saga devam edecek ama umarım 1. sezonda yaptığı basit yönetim hatalarını gerçekleştirmeden, detaylara daha özen göstererek, seyirciye mangayı okumuş hissini tamamen yansıtmayı başararak devam edecektir. Sezonunun ilk yarısı itibarıyla ümit verici ve merak uyandırıcı lakin ikinci yarısında son derece aceleye gelmiş, takibi güç bir seriydi Guin Saga. Devam yapımlarında görüşmek üzere.



    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi