• Aoi Bungaku - 2





    No Longer Human
    Chapter 2: Ghost

    İkinci bölüm Yozo'nun intihar sonrası yaşamının fidanlarının atıldığı bölümdü. Yeni bir başlangıç yaptığının altı çizilen Yozo bundan önceki hayatının aksine artık insan gibi yaşamak, insan gibi hissetmek istiyor. Ölen Tsuneko'nun son sözleri sürekli kulağında yankılanan Yozo belki de intihara yönlendirdiği bu kadının mirasını devralıyor. Kendini bir canavar/hayalet gibi gören, büyüdüğü ortamdaki herkesten korkan, olabildiği kadar toplumdan kendini dışlamış bir karakter Yozo. Hayatını şekillendiren bu alışkanlıkları değiştirmeye karar veriyor. Gerçek bir insan olmak istiyor, şimdiye kadar "sürdürdüğü" insan rolünün aksine.

    Kalacak bir yeri olmayan Yozo'yu yine bir kadın, Shizuko isimli gazeteci kurtarıyor. Biz de sık sık izlediğimiz Yozo'nun geçmişindeki tuhaf bir sahneyle cebelleşiriz. Kadınların bu çocuğun üzerinde ne gibi bir etkileri olmuş olabilir ki onları bir türlü tanımlayamıyor, anlamlandıramıyor, kadınlardan birini de öldürmeyi içinden geçiriyor. Biz Yozo'nun günümüzdeki haliyle ilk bölümde tanışmışken ikinci bölümde bu gencin çocukluğuna iniyor ve okul arkadaşlarından biriyle yaşadığı tuhaf tecrübeye tanık oluyoruz.

    Karakter gelişiminden gerçekten çok başarılı çıkacağı aşikâr olan serinin bu bölümündeki en güzel ayrıntılardan bir tanesi de Yozo'nun okul yaşamında başından geçenlerdi. Her başarısızlığında etrafında ona gülenlerle birlikte kendine gülmesi, sınıfın önünde pantolonu aşağı düşmüşken bunu yine çok olgunca karşılaması aslında onun olgunluğunu değil sadece ortama ayak uydurma rolünün parçalarını gösteriyordu. Fakat herkes gülerken bir tek çocuğun onun bu "numarasını" çakması Yozo'nun da dikkatini çekti ve bu sayede kendine gerçek bir arkadaş edinmiş oldu. Tabii bu çocuk aynı zamanda Yozo'nun gerçek formunu da görebiliyor ki bu detay sıradaki iki bölümde kesinlikle netliğe kavuşacaktır.

    Velhasılkelam şimdiye kadarki iki bölüm beni fazlasıyla tatmin etti. O canavar çizimi gerçekten korkutucu, insanı irrite ediyor. Bunun dışında müzik kullanımı da çok yerinde. Çok durgun bir yapısı olan bölümün içinde bir anda patlayan şarkı, karakterin de duygu yoğunluğuna tercüman oluyordu. Hakkında yazılan yorumların hakkını şimdiye kadar verdiğini düşündüğüm seri 12 bölüm sürecek olmasıyla da bu blogta kendine kesinlikle yer bulmayı garantiledi.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi