Tunnels on a Dark Night
Animelerde canımı sıkan bir durum var. Gerçi bu durum pek çok Japon filminde de başıma geliyor ama animelerde o kadar sıkça tekrarlanıyor ki çabucak soğutuveriyor kendinden. Şimdi bir karakter bütün gücünü toplayıp bir eylem gerçekleştirmek için hasmının karşısına çıkıyor ve en olmadık lafa şaşırıp cayıveriyor. Zaten sen onu öldürmeye geldiysen düşmanının sana "beni öldür hadi!" demesi neden seni şaşırtsın. Anlamak mümkün değil.
Takehiko'nun Kuniko'yu öldürme girişimi de bu hesap işte. Bölüm açılışında gerilimi yüksek olması gereken bir sahne var ve bizim kılımız bile kıpırdamıyor. Kuniko'nun ölmeyeceği belli, Takehiko'nun bunu yapmayacağı belli, her şey belli. Ama dakika dolsun, bölüm olsun diye fuzuli bir ton sahne. Bir de nereden çıktığı bilinmeyen Kusanagi'nin gelip de Kuniko'yu kurtarması hepsinin üstüne mum dikiyor resmen. Fena halde baydı bu seri beni. Atlas şöyle de Atlas böyle de diyerek konuyu her tarafından çekiştirdiler ve şimdi süzgeç gibi delikleri oldu serinin. Mamafih en azından Kusanagi-Kuniko-Mikuni üçlüsünün serideki ortak noktalarını 17. bölümde öğrenme şansına eriştik. Eyvallah be!
Artık beni hiç heyecanlandırmayan bir seri Shangri-La. Kusanagi ile Kuniko zaten kaç bölümdür tanışlar, şimdi onların yolu bir yerde Mikuni ile kesişecek ve bunlar hep beraber Atlas'ı ele geçirip tüm Japon halkını refaha eriştirecek ve Ryoko karısını bozguna uğratacaklar. Bunu görmek için 6 bölüm daha katlanacağız bu seriye. Bunun dışındaki tek bilinmeyen sürprizse Karin'in durumu olacak. Onu da sürprizden sayıp meraklanırsak tabii.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.