Farewell, My Beloved (Part II)
Düğün merasiminin ikinci kısmı daha çok gelişmeye gebeydi ve beklendiği üzere de öyle oldu. Amnelis ile Naris'in nikahları pek çok farklı mertebe için bir tehdit olarak algılanıyordu ve hem Parros'lular hem de Mongollar Naris'in kellesinin peşindeydi. Piyangodan Astrias çıktı ve seri başından beri Amnekis'e olan duyguları sonunda böylesi bir trajediye imza atmasına neden oldu. Trajedi denebilir mi peki?
Geçen bölümde anlamadığım bir sekans vardı: Naris'in gece gece bir yerlere gidip kendine benzeyen bir adamı görmüştü. Oradan aslında Naris'in planı az çok anlaşılmıştı. Fakat Naris'in göründüğünün aksine son derece gaddar bir kumandan olduğu ortaya çıktı. Amnelis ile kedi-fare oyunu oynadığını az çok anlayabiliyorduk ama hepsinin üstüne Amnelis'in kardeşi Miail'e suikast düzenletmesi adamın fevkalade sinsi ve vahşi olduğunu gösterdi. Bu bölümde müstakbel eşini kaybetmenin acısını yaşayan Amnelis'in kardeşinin cinayetini öğrenmesi üzerine attığı çığlık son derece gerçekçi ve elimdi.
Guin'siz bölümler çok tat vermiyor ama bu serinin yapımcılarının istikrarlı bir başarıları var: Serinin atmosferi her zaman sizi içine alıyor. Fotoğraflarda da verdiğim bir muhtemel cenaze töreni var ki o coşkulu renklerin ardındaki kasvetli havayı solumamanız çok zor. Sıradaki bölümde Guin geri dönecek ve seri son virajını dönecek. Artık şu leoparın sırrını öğrenelim, Remus'un saykoya bağlamasının sonuçlarını görelim, Mongolların sefere gönderdiği küçük çocuğun marifetlerini bilelim... Aksın seri de keyfimizi bulalım.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.