• RideBack - 6





    Lightning Speed Ride

    Bir çaylak olan Rin'in Fuego ile yaptıklarını kendi yapamadığı için ateş basan Yamako, Okakura'yı sıkıştırır. Fuego'nun ne özelliği olduğunu sorar ama kapı duvarla tenis oynamaktadır. Ne sorarsa cevap almadan soru aynen kendine dönmektedir.

    Erkek ve büyük ihtimal sivilceli muhabir bozuntusu herif binbir uğraş sonunda köprüden atlayan kızın Rin olduğunu çözer ve hanım patronuna bakla ıslandırmadan hemen haber salar. Bunu duyduğu anda suratına telefonu kapamakla kendisini ödüllendiren hanım patronu ise Rin'in suratını hemen de hatırlayıverir.

    Bir grup gence, polislere saldırmaları için beleşten motorlar ve ordu tarafından kullanılan sis bombaları veren tüccar tipli bir silah taciri leş gibi bıyığıyla çocukları kafalar. Üstelik de o bıyıkla. O gençler arasında Rin'in kardeşi de vardır. İlerleyen bölümlerde kardeşini terörist zannedip içeri alan GGP'ye kafa tutacak olmasın sakın bu kız? Benden söylemesi.

    GGP toplantısında bizim gizemli şövalyenin suratı büyütülünce General'in verdiği tepkiden bu adamı tanıdığını anlamış oluruz. Tamayo'nun abisi o bakışı hiç kaçırmaz, havada yakalar acar delikanlı.

    Yoldan geçen RideBack çetesinde kardeşini de gören Rin, o anda kendisine selam vermiş olan muhabir karıdan da kurtulmak için kardeşini koşarak takip etme numarasını kullanır. Koskoca motorları tabanvay toplu taşıma ile yakalayacağım ayağına koşturur ama yetişemez. Muhabir kene oraya da yetişir arabasıyla.

    Çeteyi barikatlerle köşeye sıkıştıran polisler yeni oyuncakları olan White Ride'ları denemek için kendilerine bir Running Man oyunu düzenlerler. Çetenin tüm elemanlarını yakalayıp kanlarıyla sokağa yıkayan anti-terör kuvvetleri aslında General'in kalite kontrolünden geçmektedirler bu sınavla.

    Kardeşini kurtarmak için iki yepisyeni White Ride'ı orada bulduğu bir çalıntı RideBack ile tepeleyen Rin'in etrafı sarılmış, helikopter gelmiş, polisler barikat kurmuş, kaçarsa diye Matrix'te 850 tane Agent Smith gücüne denk geldiği söylenen üç ekip arabası karşısında durmaktadır. Bence Rin seçilmiş olansa bunları da al aşağı eder.
    Yafta:

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

    Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)
     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi