Psycho-Pass - 01
Yakın bir gelecekte geçen hikayede, insanların ruhsal durumları ve kişilikleri "Psycho-Pass" adı verilmiş bir standart kullanılarak anında ölçülebilmekte ve değerlendirilebilmektedir. Seri, böylesi bir dünyada işlenen suçlarla başa çıkma görevini üstlenmiş bir infaz memuru olan Shinya Kougami ve görünüşe göre teşkilattaki ilk görevinde inisiyatif alan Tsunemori Akane etrafında şekillenecek.
Buram buram Philip K. Dick kokuyor seri. Aralarında nasıl bir bağ bulunduğunu bilmiyorum ama feci şekilde üstadın daha önceki başyapıtlarını andıran bir atmosfer var. En basitinden, sürekli yağan yağmur ve bölüm boyunca şehirdeki iç içe geçmişliği yansıtan ışıklı tabelalar bana doğrudan Blade Runner'ı anımsattı. Felsefik bir bilim-kurgu "mucizesi" olarak gördüğüm Blade Runner'daki gibi yine distopik bir yaşantının içine dalıyoruz. Bölüm sürerken bu yaşantının detaylarına inebilmemiz için tasarlanmış bir operasyon bizi karşılıyor. Kameralara takılan ve sisteme göre suçlu yaftasını yemiş bir kaçağın peşine düşüyoruz.
Bu noktadan sonra Psycho-Pass adı verilmiş sistemin nasıl işlediğine tanık oluyoruz. Şüpheliye doğrultulan silahın hem değerlendirme hem karar verme hem de infaz etme mekanizmasına sahip bir cihaz görevi gördüğü bu sistem de fena halde yine ustanın Minority Report adlı eserini akıllara getiriyor. "Sistem" tarafından sadece bir suç işleme potansiyeli saptandığı için cezai müeyyide uygulanabilen insanların yaşadığı bir toplumda "adalet" kavramının nasıl standartlaştırıldığını deneyimliyoruz.
Dick'in yukarıda bahsettiğim iki eseri (Blade Runner, Minority Report) anlattıkları toplumların hükmeden bir sistem baskısıyla nasıl tektipleştirildiğinden bahsederken bir yandan da giydikleri üniformalar aracılığıyla bu sistem içindeki birbirinden farksız piyonlara dönüşmüş karakterlerin (polis, dedektif vb.) aydınlanmalarına çanak tutar.
Psycho-Pass de bıraktığı ilk intiba sayesinde yine aynı kalıplara sahipmiş gibi görünen bir anime ve fakat böylesine derin derin işlenmiş bir anlatı türüne nazaran büyük bir dezavantajı var ki, o da hem ilk anime serisini yöneten hem de yaşça hayli genç olan bir yönetmenle çalışması. Hemen felaket tellallığı yapmanın da bir alemi yok tabii. Production I.G.'nin animasyonunda ve noitaminA yayın kuşağında elbet kendine ait bir noktaya varacaktır Psycho-Pass. Yine de "Dick'e Saygı Duruşu" niteliğindeki bu animenin daha usta ellerde bambaşka yerlere varabileceğini düşünmeden de edemiyorum.
Yafta:
2012 Sonbahar Sezonu
Psycho-Pass
Seri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Çok güzel yazmışsın...
YanıtlaSilyer yer bazı sahneler klişe Gen'nin Equilibrium fanı olduğunu duymayan kalmamıştır diğer bahsedilen filmlerlede fazlasıyla benzerlikler var^.^
YanıtlaSilSerinin kendini farklılaştıracağına inanıyorum umarım iyi de bir iş çıkarır şu günlerde moenin öne çıktığını düşünürsek saçma sapan seriler arasından ayrılmasını dikkat çekmesini umuyorum böylece daha iyi seriler için başlangıç yapar ve izleyiciye kaliteli bir kurgu görmeyi istiyorum.
Başarılı yada başarısız olması umrumda değil en azından bir seyirci için birazda olsa bana birşeyler katabiliyorsa izlemekten keyif duyarım.
+1
YanıtlaSil